KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Kuzey Kafkasya
  4. »
  5. 23 Şubat 1944 Çeçen-İnguş Sürgünü 73.yıl

23 Şubat 1944 Çeçen-İnguş Sürgünü 73.yıl

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 2 dk okuma süresi
415 0

Unutmadılar! Unutturmayacaklar! Sovyetler Birliği ve Hitler arasında 1941’de başlayan savaş, Sovyet hükümetine başından savmak istediği halklar üzerinde baskı kurmak için bahaneler de sağlamıştı. Faşistlere savaş ilan eden hükümet, el altından Nazi prensiplerinin tam da aynısını Sovyetler Birliği’ndeki etnik gruplara uyguluyordu.
Halklar, politik şizofreni nedeniyle hain ilan ediliyor ve yaşadıkları topraklardan koparılıyordu. Stalin, 1944’ün Şubat ayında, Çeçen ve İnguşların yaşadıkları topraklardan atılmaları görevini Lavrenti Beria’ya verdi. Lentil Operasyonu, 23 Şubat 1943 tarihinde saat 02:00’de ‘Panter’ parolasıyla başlatıldı. Sabah 06:00’da Stalin’in askerleri Çeçen ve İnguşların yaşadığı evlerin kapısını çalmaya başlamıştı.
Masum insanlar, Almanya ile işbirliği yaptıkları iddiasıyla “halk düşmanı” ilan edilmişti ama bu iddia hiçbir zaman ispat edilemedi. Yüzbinlerce insan, öncesinde hayvan taşınan vagonlara tıkıştırılarak Sibirya ve Orta Asya’ya götürüldü.
Stalin’in ardından Sovyetler Birliği’nin başına geçen Nikita Kruschev, 25 Şubat 1956 tarihinde gerçekleştirilen kongrede, Stalin döneminde sürülen halkların ülkelerine dönmelerine izin verildiğini açıkladı ama Çeçen ve İnguşların ülkelerinde, tarihlerine ait hiç bir iz kalmamıştı. Sürgünün ardından Çeçen ve İnguşların nüfus kayıtları silinmiş, geçmişlerine dair ne varsa Grozni’de yakılmış, asırlık kuleler yıkılmış, köylerin isimleri bile değiştirilmişti.
Henüz 15 günlük bebekken ailesiyle birlikte Yalho köyünden Sibirya’ya sürülen ve 9 Kasım 1991-21 Nisan 1996 tarihleri arasında Çeçenya Cumhurbaşkanlığı yapan Cevher Dudayev’in 23 Şubat1994’teki kararıyla 23 Şubat günü, Çeçen Ulusunun Diriliş Günü olarak ilan edildi.
Çeçen ve İnguşların tarihsel hafızalarından hiç silinmeyecek olan 23 Şubat 1944 Sürgünü tanıklarının anlattıkları, tarihin en trajik sürgünlerinden birine ışık tutuyor. Onlar hiç unutmadılar.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir