Darbenin mimarı ABD eski Türkiye Büyükelçisi Francis J. Ricciardone mi?
Uzun süredir Türkiye’yi istikrarsızlaşmaya çalışan hain odak yabancım değildi o nedenle gerçek azmettirici gücün kimlik tespitinde yanılmadım. Sözde Ankara ile İstanbul’da gerçekleştirilen PKK ve IŞİD terör eylemlerinin kör göze parmak türünden faillerinin uluorta servis edilmesine hatta resmi makamlarının bu konudaki kendilerince net açıklamalarına rağmen, ben bu terörün NATO/Gladyo/CIA operasyonu olduğunu ilan ettiğim. Bazıları beni işkembeden atmakla, zihin jimnastiği yapmakla ya da hayal kurmakla itham ettiler. Ta ki 15 Temmuz CIA/FETÖ kalkışmasına kadar. Sosyal medyadan yaptığım paylaşımlarda ve kalkışma sonrası ilkyazımda bu darbe girişiminin CIA NATO GLADYO FETÖ yapımı olduğunu kaydettim.
Neden yanılmadım? Çünkü 17.12.2013’te Tımeturk’te neşrettiğim “Nasır İhvanı nasıl kandırdı Türkiye’de cemaati kim kandırır?” başlıklı yazımda, hizmet ehli olduklarını gönül diliyle konuştuklarını kendilerine yöneltilecek eleştirilerin gayretullaha dokunacağını iddia eden sözde cemaat mensuplarının, içinde yer aldıkları bu oluşumun istihbarat ağına ve emniyet ve ordu içinde operasyon yapabilecek güçte olduğuna ve bunların TSK bünyesindeki Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi ile (TUSHAD) Muharebe Arama Kurtarma (MAK) birimininde örgütlendiklerine değinmiş, küfrün kumpasına düşmemeleri temennisinde bulunmuştum. Bkz http://www.timeturk.com/tr/makale/omur-celikdonmez/nasir-ihvani-nasil-kandirdi-turkiye-de-cemaati-kim-kandirir.html
ABD yönetimi darbe girişiminin başarısızlığa uğramasının ardından darbecilere destek verdiğine ilişkin iddiaları çok kesin dille yalanlamasına rağmen bu kumpasın tam ortasında olduğunu ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell’in Özel Kalem Müdürü Lawrence Wilkerson, söylüyor. Lawrence Wilkerson, “CIA Direktörü John Brennan ve diğerlerinin Türkiye’de neler olup bittiğinden haberi var” dedi. Wilkerson, “John Brennan ya buna karşı tavsiyelerde bulundu ki bu zaman zaman olur, ya da zorla etki etmek için sürecin tam ortasında durdu” ifadelerini kullandı.ABD’nin çıkarlarına “düşman” olarak gördüğü hükümetleri değiştirmek için siyasi ya da askeri araçları kullandığının söyleyen Wilkerson, “Bizim yaptığımız gibi gizli operasyonları adet haline getirdiğinizde, bizim gibi bir kez ‘Yeni Roma’ olduğunuzda bunun olmadığını düşünmeyin; kaçınılmaz şekilde bu operasyonlara yakalanıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Wilkerson ayrıca, ABD eski Başkanı Donald Reagan döneminde CIA’nin 58 gizli operasyon gerçekleştirdiğini de hatırlattı. Lawrence Wilkerson’un bu açıklaması gündemi yakından takip edenler için malûmu ilandan başka bir şey değil. Darbecilerin kullandığı F-16’lara yakıt ikmali yapan tanker uçaklarının İncirlik Üssü’nden kalktığı ve üssün komutanı Bekir Ercan Van’ın Amerikalı yetkililerden sığınma istediği iddiaları da Amerikalıların darbeyi desteklediği spekülasyonlarını besliyor. İddialar reddedilse de darbe etrafındaki tartışmalar artık Türk-Amerikan ilişkilerinin yeni test alanı. Bkz. http://www.al-monitor.com/pulse/tr/contents/articles/originals/2016/07/turkey-coup-attempt-may-push-erdogan-iran-russia.html
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova,Türkiye’deki darbe girişiminin Polonya’nın başkenti Varşova’da yapılan NATO zirvesinden sadece bir hafta sonra gerçekleştiğine ve NATO’nun darbe girişiminden önceki tavrını eleştirerek, örgütün girişimle ilgili Türkiye’ye tek bir bilgi dahi vermediğine dikkat çekti. Ruslar bu konuda açık sözlü ve Türkiye’nin müttefiki ABD’den daha dürüst ve Türkiye yanlısı. Nitekim İran’ın yarı resmi Fars Haber Ajansı, Rusya’nın, Türkiye’deki darbe girişimi başlamadan saatler önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı uyardığını ileri sürdü. Sputnik Türkiye’de yer alan habere göre, Ankara’da bazı diplomatik kaynaklar, bir kısım Arap basınına bu konuda açıklama yaptı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın, Türk istihbarat birimlerine bir askeri darbe hazırlığı ile ilgili bilgi verdiği iddia edildi. Diplomatların açıklamalarına göre, bölgede bulunan Rus askerlerinin bazı askeri görüşmeler tespit ettiği ve şifrelerini çözdükleri konuşmalarda, ordunun Ankara’da yönetime karşı darbe hazırlığı hakkında konuştuklarını tespit ettikleri öne sürüldü.
Türkiye’deki darbenin mimarı hiç şüphesin olmasın ki ABD’nin Türkiye eski büyükelçisi Francis J. Ricciardone. Türkiye kamuoyunun yakından tanıdığı isimdi. Hatırlarsanız, bir grup AB büyükelçisiyle 17 Aralık 2013’te büyükelçilikte yemekte buluşan ABD elçisi Ricciardone’un “Halkbank için uyarımız sonuçsuz kaldı imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz” dediği iddia edilmişti. Mart 2016’da ABD’nin Türkiye eski büyükelçisi Francis J. Ricciardone’nin Mısır Amerikan Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı. Arapça, Farsça, Türkçe, Fransızca ve İtalyanca bilen Ricciardone, Washington’ın en önemli Arabistlerinden biri. Uzakdoğu ve orta doğuyu avucunun içi gibi biliyor çünkü uzun süreli seyahatlerde bulunmuş. Bu gezilerin istihbarat amaçlı olduğunu söyleme gerek yok.
İran İslam Devrimi öncesinde Tahranda Amerikan okullarında öğretmenliği var. Francis J. Ricciardone’nin Türkiye’den sonra başkan yardımcılığını üstlendiği, 1961’de faaliyete geçen Washington merkezli Atlantik Konseyi; uluslararası ilişkiler alanında bir düşünce kuruluşu. Konsey, ABD hükümeti ve NATO eksenli politikalar üretmekle tanınıyor. Amerika Birleşik Devletleri dışında yirmi beş hükümetten bağış alan Atlantik Konseyi özellikle enerji ve çevre programı, enerji arz güvenliği ve yanı sıra uluslararası çevre sorunları, ekonomik ve politik yönlerini konularında yoğunlaşıyor. Konseye bağlı Refik Hariri Ortadoğu Merkezi, bölgesel krizlerin sonuçlandırılmasında bölge ülkelerinin katkıları ve küresel aktörlerin çıkarları konusunda oldukça etkin.
Büyükelçilikten emekli olduktan sonra Türkiye aleyhinde demeç vermeyi sürdüren Ricciardone, Suriye’ye yasadışı geçişleri kontrol altına almamak ve radikal gruplarla işbirliği yapmakla suçlanan Türkiye’nin El Nusra Cephesi’yle birlikte çalıştığını iddia etmiş, Türkiye’nin El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi’yle birlikte çalıştığını söylemişti. Francis J. Ricciardone 1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren Kahire Amerikan Üniversitesi’nin rektörü. Bölgedeki siyasi gelişmeler, devam eden Irak, Suriye ve Yemen savaşları, bölgenin enerji jeopolitiği, Francis J. Ricciardone’nin yeni görev alanına dahil. Aslında Francis J. Ricciardone, bu göreviyle ABD istihbaratının yeni Ortadoğu patronu. Dolayısıyla CIA’nın Türkiye faaliyetlerinden de sorumlu.
Francis J. Ricciardone’nin Mısır Amerikan Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandığına dair haberlerin ardından, Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve Türkiye Millî İstihbarat Teşkilâtı’nın (MİT) Türkiye’nin Suriye sınırı yakınlarında gizli bir koordinasyon merkezi kurduğu iddia edildi. Washington Post gazetesi, ABD ve Türk istihbarat servislerinin işbirliğini derinleştirdiği ve CIA ile MİT’in Suriye sınırı yakınında kurulan gizli bir koordinasyon merkezinde beraber çalıştığını duyurdu. Amerikan ve Türk istihbarat servislerinin işbirliğini derinleştirdiği ve CIA ile MİT’in Suriye sınırı yakınında kurulan gizli bir koordinasyon merkezinde beraber çalıştığı öne sürüldü. Bkz. 09 Mart 2016 Çarşamba/Ricciardone CIA’nın Ortadoğu Şefi Ama Annesi Onu Rektör Sanıyor!/ http://www.nokta32.com. Görüldüğü gibi kimin eli kimin cebinde belli değil. Cumhurbaşkanı istihbarat zaafı olduğunu söylüyor. Sebebi işte budur!
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com
