KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. ENERJİ POLİTİKALARI VE KIBRIS SORUNU

ENERJİ POLİTİKALARI VE KIBRIS SORUNU

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 4 dk okuma süresi
378 0

ENERJİ POLİTİKALARI VE KIBRIS SORUNU

Gökhan Güler
Gökhan Güler

Türkiye, Rusya ve İsrail ile iyi olmayan ilişkilerini düzeltebilmek için son günlerde önemli sayılacak adımlar attı. Türkiye’nin dış politikası açısından atılan bu adımların, bölgesel barış ve istikrar için son derece önemli yansımalarının olacağı açık.

Enerji devleri Azerbaycan ve Kazakistan’ın Cumhurbaşkanlarının Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesinde önemli sayılacak katkılarının olduğu konuşuluyor.

Bunlar KKTC’yi de yakından ilgilendiren güzel ve sevindirici gelişmeler.

Türkiye’nin eş zamanlı olarak Rusya ve İsrail ile olan ilişkilerini düzeltmesinin arkasındaki en büyük etkenlerden birinin de enerji kaynakları (Su, Hidrokarbon, Petrol, Enterkonnekte Elektrik) olduğu açıkça görülmekte.

Rusya, Avrupa’ya daha çok gaz satabilmek için, Karadeniz’in altından geçecek yeni bir doğalgaz boru hattı döşemek istemektedir.

Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini normalleştirmesi sonucunda, Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesinin yeniden hayata geçebilmesi gündemdedir.

İsrail ve Rus gazının Türkiye üzerinden TANAP ve TAP vasıtası ile Avrupa’ya aktarılması planlanıyor. Bu noktada Rusya’nın artık Suriye üzerinden Doğu Akdeniz’deki varlığını, konuşlandırdığı askeri mühimmatı ve elde ettiği üsleri de ayıca göz önünde bulundurmak gerek!

Mısır, Suriye ve diğer bölge ülkeleri ile de Türkiye’nin iyi olmayan ilişkilerini yakın zaman içerisinde düzelteceği, böyle bir durumda ise enerji kaynaklarının Türkiye (Kıbrıs) üzerinden Avrupa’ya iletilmek isteneceği düşünülüyor.

Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynaklarının en kısa yoldan ve en düşük maliyet ile pazara ulaştırılması için düşünülen güzergâhta çok stratejik bir konumda bulunan Kıbrıs’ın yakın bir zaman içerisinde önemli bir ‘’enerji terminali’’ haline geleceği öngörülmekte.

İsrail (Mısır) ve Kıbrıs’ın sahip oldukları hidrokarbon rezervlerinin çok büyük miktarda olduğu iddia ediliyor. Doğu Akdeniz’de yer alan enerji aktörleri bu zenginlikten kazanç sağlayabilmek için Türk ve Rum tarafının Kıbrıs konusunu bir an evvel çözüme ulaştırmasını bekliyor!

Kıbrıs Türk tarafı, uğramış olduğu her türlü haksızlığa inat, bugüne kadar yapılan tüm müzakerelerde BM’nin ortaya koyduğu çözüm önerilerine her zaman olduğu gibi olumlu ve pozitif şekilde yaklaşarak ‘’evet’’ diyen taraf olmuştur.

Kıbrıs Rum kesimi ise geleneksel bilindik uzlaşmaz tavırları ile bugüne kadar bir anlaşmaya yanaşmayarak, Kıbrıslı Türklerle ortak bir geleceği paylaşmayı ‘’reddeden taraf’’ olmayı seçmiştir.

Rum tarafı bu yeni süreçte İsrail (ABD/İngiltere) ve Rusya ile olan yakın ilişkilerine güvenerek Türk tarafının kendi istediği gibi bir çözüme mecbur olduğunu düşünmektedir.

Rum tarafı, uzlaşmaz tavırları neticesinde, bu kez de çözümü engellemesi durumunda, acaba yine ödüllendirilecek mi? Yoksa cezalandırılacak mı?
Gökhan Güler gokhangulerkktc@gmail.com
/Milliyet 12 Temmuz 2016

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir