KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Engin ÖZER:Ankara,Afrikadaki güvenlik konseptini tamamen değiştirmeli

Engin ÖZER:Ankara,Afrikadaki güvenlik konseptini tamamen değiştirmeli

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 11 dk okuma süresi
336 0

Erdoğanın doğu Afrika seyahati Türk kamuoyunda pek ilgi görmemesine rağmen ,Türkiye’nin Afrika ilgisi dış basında dikkatle takip ediliyor.Voice of Africa muhabiri Ernestin Adja,cumhurbaşkanı Erdoğanın doğu Afrika gezisini,Türkiye’nin “Afrika açılımı”nı, Sahra altı Afrikasında değişen jeopolitik dengeleri, Afrika uzmanı Engin Özer’le görüştü.

Genel olarak Türkiye için sahraaltı Afrika ne ifade ediyor,Türk hükümetinin bölgeye yoğun ilgisini neye bağlıyorsunuz?

AKP hükümeti ile birlikte Türkiyenin dış politika konsepti tamamen değişti.Ankara dış politikada daha aktif rol alıp,ihracati arttırmayi birinci hedef haline getirdi,bu nedenle Sahraaltı Afrika hem zenginleşen nüfusu hemde hammadde kaynakları nedeniyle Türkiyenin ilgisini bölgeye çevirmesine neden oldu.

Biliyorsunuz,Türkiye ekonomisi büyük ölçüde sanayi üretimine dayanıyor.Bu nedenle artan nüfusa yeterli iş alanları ve refah sağlayabilmek için Türk ekonomisi yıllık ortalama %5 büyümeyi yakalamak zorunda .

Çevre ülkeler ve Avrupa birliği ile bu kadar sorun söz konusuyken,dolayısıyla pazar kaybı yaşanırken,hükümetin alternatif pazarlar araması normal karşılanmalıdır.

Açılımın insani boyutuna gelince,Türkiyenin bölgeye yoğun insani yardımı sürdürülmektedir.

Afrika açılımı sizce nasıl sonuçlandı?Başarılı olunabildimi?

Kesinlikle.Kimsenin tahmin edemeyeceği çok kısa sürelerde bölgedeki elçilik sayısı on ikiden otuzdokuza çıkartıldı .Thy Afrikada 31 ülkede 48 ayrı noktaya uçuyor hatta Afrikanın en etkin havayolu seçildi.On yılda ticaret hacmi yıllık , 5 milyar dolardan 20 milyar dolara çıkartıldı vs.

Ancak hükümet,bu kadar yatırım ve çabaya rağmen,işin güvenlik ve istihbarat kısmını yeterince önemsemedi.Türkiyenin bölgede güvenlik zaafiyeti sözkonusu.Ankara,Afrikadaki güvenlik konseptini tamamen değiştirmeli.

Güvenlik konusunu biraz açarmısınız ?Tam olarak neyi kastediyorsunuz?

Biliyorsunuz sahraaltında birçok ülkede terör sorunu var.Bu işin sadece bir kısmı ,bununla beraber bir çok ülke savaş sonrası hukuku ve güvenliği tam anlamıyla tesis edememiş durumda.Bu bölgelerde terör saldırıları yada eski militan veya askerler tarafından fidye için rehin alma,adam kaçırma olayları görülebiliyor.Daha kötüsü ,bu terör örgütlerinin, batılı enerji şirketleri tarafından “çıkar amaçlı” kullanıldığını biliyoruz .

Gelecekte(örnek vermek için söylüyorum);özellikle, batı Afrikada petrol,doğalgaz,maden araştırması için bulunan Türk firmalara karşı bu tür örgütler kullanılabilir.Bu Türk yatırımcıyı bölgeden uzaklaştırmak için yeterli bir neden olacaktır.

Ayrıca bölgede bulunan elçilik,sağlık , yardım görevlileri ve diğer resmi görevlilerde aynı şekilde risk altındadır. Bu tür misyonlarla bölgede bulunan resmi kişilerin korunması devletin tasarrufundadır.

Bölgedeki Türk yatırımcı ve resmi görevlilere saldırılar yapılabilirmi diyorsunuz?

Tabiiki.Türkiye Suriyede cephede DAEŞ ile savaş halinde.DAEŞ Türkiyede sivillere saldırmaktan çekinmezken,çok güçlü olduğu ve rahat hareket ettiği ülkelerde bunu neden yapmasın?

Öte yandan Sahraaltında adam kaçırma halen,profesyonel bir iş kolu ve ne yazıkki biz bölgeyi tanımıyoruz .Bu tür sorunlar oluşursa hem Türkiyenin prestiji yok olur hemde yatırımcı bölgeden çekilir.

Nasıl bir çözüm öneriniz olabilir?

Öncelikle,güvenlik konusunda elçiliklerin danışmanlık vazifesi görmesi gerekir .

Afrikaya giden yatırımcıya, bölgedeki tüm riskler detaylarıyla anlatılıp yönlendirilmeli ,risk oranı düşürülmelidir.Burada Türk dışişlerinin istihbarat konusunda, bölgedeki ülkelerle ciddi çalışmaya ihtiyacı olduğunu düşünuyorum.

Türkiye Cumhuriyeti sömürgeci bir güç değil ancak haliyle vatandaşlarını ve yatırımlarını korumakla yükümlü.Dolayısıyla,Ankara bölgede anti-terör konusunda çalışacak askeri üsler kurmayı sürdürmelidir.Yerel ülkelere anti-terör konusunda eğitim verilmeli ,mümkün olan en fazla sayıda ülkede askeri danışmanlar bulundurulmalıdır.Yerel otoritelere askeri yardımlar yapılmalıdır. Somali ile başlayan hamle kesinlikle batı Afrikada devam etmelidir.Türkiye yatırımlarını koruyabilmek için,batı Afrikada kesinlikle askeri unsurlar bulundurmak zorundadır.

Biliyorsunuz,Reina saldırısı ile alakalı teröristlerin üçü Afrika ülkelerinin vatandaşları çıktı.Bölgeden terör konusunda haber akışı olmazsa potansiyel terör tehtidi altında kalınabilir.Bu ülkelerin vatandaşları Türkiyeye vizesiz girebiliyor.Bu tür sorunların,yerel yönetimlerle eşdümlü çalışılırsa, yerinde çözülebileceğini düşünüyorum.

Erdoğanın Tanzanya , Madagaskar , Mozambik gezisini nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Madagaskar ve Tanzanyada araştırma yapma şansım oldu.Şunu söyleyebilirim,serbest seçimlerin yapılmasından sonra ambargonun kaldırılmasıyla Madagaskar; yabancı yatırımcının ilgisini çekmeye başladı.Bu ülke özellikle Türk madenciler için fırsat olabilir.Ülkede çok büyük maden yatırımları sözkonusu.Madagaskar hala dikkatlerden uzak, bu anlamda zamanlama konusunda bir sorun bulunmamaktadir.

Tanzanya ile öteden beri iyi ilişkiler zaten sürdürülüyor. Mozambik ise, daha ziyade üretim yapmak isteyen yatırımcı ve müteahhitler için cazip.Erdoğan özellikle Mozambike önem veriyor, buda bu ülkenin geleceğine güvenden kaynaklanmaktadır.Ayrıca Mozambik sıvılaştırılmış doğal gaz konusunda çaışmak isteyen Türk firmaları için iyi bir alternatif olabilir.Bu üç ülke ciddi Müslüman nüfus barındırmaları nedeniyle,batılı ülkelere oranla Türkiyeye daha olumlu yaklaşmaktadır.

Ziyaret sırasında, bu ülkelerle mutlaka ikili ticari antlaşmalar sözkonusu olacaktır.Çok geç kalınmış ancak gerekli bir gezi .Düşünebiliyormusunuz ,Madagaskar ve Mozambiki ziyaret eden ilk Türk devlet başkani Erdoğan olacak.

Bölgede ciddi tanıtım eksikliği var,insanlar Türkiyeyi tanımıyor.Bu arada hükümetin önemli sorunlarından biriside Türkiyenin bölgede kendini anlatamamasıdır.

Kendini anlatamamaktan kastınız nedir?Açıklarmısınız ?

Mesela Türkiyenin bölgeye hitap eden bir yayın organı yok.Anlaşılır gibi değil.Neden BBC-Africa ,CNN-Africa,Euronews-Africa varda TRT-Africa olmasin?

Türkiyedede insanlar bölgeye çok uzak, ciddi haber alınamıyor oralardan .Önemli sorunlardan biride bölgeye dair ciddi analiz yapabilen uzmanlarımızın cok az olması.Açıkcası tanımıyoruz bölgeyi .

Ancak bu eksikliklere rağmen Türkiyenin en büyük avantajı ,sömürge devleti olmaması ve bölgeye karşı asla ırkçı bakış açısının olmadığının herkes tarafından bilinmesi.

Bununla beraber,bölgedeki FETÖ okullarının Türkiyeyi temsil etmediği iyi açıklanmalı.Bir dönem bu ülkelere,bu organizasyonun «icazeti» olmadan Türk yatırımcının girmesi çok zordu.Bu grubun sahraaltında kurduğu ticari karteller, elçiliklerin devreye girmesiyle kırılmalı.Bu anlamda hükümetin enformasyon konusunda ciddi çalışmaya ihtiyacı var.

Çin’in pozisyonunu nasıl değerlendiriyosunuz ?Türkiye ile karşılaştırırmısınız

Pekin yönetimi ,Türkiyeden farklı olarak çok eskiden beri bölgeyle yakın ilişkiler içerisinde. Altmışlı yıllardan itibaren bir çok ülke ile stratejik işbirliği içerisindeler.Öte yandan Çin bölgede kredilendirme avantajını kullandığı için heryerde Çin finansmanı ile yapılan yatırımlara rastlayabiliyorsunuz .

Türkiye ise,kredilendirme konusunda zayıf,hatta kendi yatırımcısının finansmanı konusunda bile sorunlar yaşanabiliyor.Çin, Afrika için ucuz mal ve kredi demek.Pekin yönetimi bölgedeki ağırlığını günden güne daha artıracaktır.

Diğer önemli oyuncu,Rusya, ilgisini sahraaltına çevirmiş durumda.Petrol,doğal gaz,maden arama yatırımları,nükleer santral inşaası gibi alanlarda Rusya kıtaya tekrar geri dönüyor.Biliyorsunuz Moskovanın bölgeyle geçmişten gelen çok derin ilişkileri bulunuyor.Rusların bölgede aktif rol oynamasina yerel hükümetler,alternatifleri çeşitlendiği için olumlu bakıyorlar.

Türkiyenin orta vadede Afrikada,Ruslarla anti-terör faaliyetleri hususunda işbirliği yapabileceğini düşünüyorum.

Tekrar güvenlik meselesine dönecek olursak ;sizce Türk yatırımcü bölgeye yönelmemeli mi?

Tabiiki yönelmeli.Hala birçok fırsat var ,Afrikalılarla anlaşmak ve iş yapmak kolaydır.Hatta diyebilirimki,Afrikada iş yapmak Rusyada iş yapmaktan daha kolaydır. En küçük esnaftan en büyük sanayiciye herkesin bölgede bulunması yatırım yapması hatta orada yaşaması hem Afrikaya hem Turkiyeye faydalı olacaktır.

Bugün bir milyondan fazla Çin vatandaşı kıtada yaşıyor neden bunun yarısı kadar Türk diasporası olmasın?

Demek istediğiim şu ;ileride güvenlikle ilgili bazi sorunlar yaşanabilir.Hükümetin görevi,bu tür sorunlar oluşmadan çözüm üretmektir.Afrika açılımı üzerinde iyi çalışılmış stratejik bir hamleydi ve çok başarılı oldu.Gelecekte güvenlikle ilgili sorunlar yaşanır ,Türk yatırımcı bölgeden soğursa,hem Türkiye hem Afrika kayeder.

Ernestin ADJA/Voice of Africa muhabiri
http://voiceofafrica.tv/tr/engin-ozer-ankara-afrikadaki-guvenlik-konseptini-tamamen-degistirmeli-d159

Maputo-Mozambik

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir