KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gürcistan
  4. »
  5. Gürcistan’da İŞİDin etkisi artmaya başladı

Gürcistan’da İŞİDin etkisi artmaya başladı

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 11 dk okuma süresi
474 0

 

Paris’te ki kanlı terör eylemlerinin ve İŞİDe karşı Irak ve Suriyede artan uluslararası mücadelenin ardından Gürcü otoriteler  Çeçenistan sınırındaki Pankisi bölgesinde güvenlik endişeleri olduğunu belirttiler. Bölgede etnik olarak Çeçenlere mensup Kistler yaşıyor. Kistler Müslüman ve Vainakh dilinde konuşuyorlar. Kviris Palitra dergisinde yazan ünlü Nico Burchuladze ye göre son  zamanlarda bölgeden bir çok insan savaşmak için Suriye’ye geçti. Hatta iki tanesi önemli komutanlıklara kadar geldi: Tarkan Batirashvili ve Murad Margoshvili. Amerika bu iki adamı da tehlikeli teröristler listesine ekledi.

Burchuladzenin 20 Kasımda söylediğine göre iki komutan arasında fark var. Şöyle ki Tarkan Batirashvili İŞİD için savaşırken  Murad Margoshvili Özgür Suriye ordusundaki Çeçen bir grubu komuta ediyor.

Burchuladzeye göre Batırashvili askeri kariyerine Suriyedeki el kaide bağlantılı el nusra cephesinde başladı. Daha sonra ise Ceyş al-Muhaciren vel-Ansar isimli grubun lideri haline geldi.  Yine Pankisi Gorge bölgesinden olan başka bir Çeçen Ruslan Machalikashvili de bu grubun liderleri arasında. İŞİDin kuruluşundan sonra iki lider arasında ayrılık baş gösterdi. Tarkan Batırashvili Ruslan ile ilgili eleştiriler yapmıştır.  Kendini öne çıkarmaya ve PR çalışmaları yapmaya savaşmaktan çok zaman ayırdığı şeklinde eleştiride bulundu. Ruslan ise Tarkan’ın kendisini yargılayamayacağını zira Tarkan’ın Hrıstiyan kökenli olduğunu söyledi.  Bu tartışmaların ardından Batırashvili İŞİD e katıldı. Yine de Burchuladze’nin dediğine göre çoğu Çeçen Kafkas emirliğine bağlı kalmaya devam etti. Yakında başka önemli bir liderle, Murad Margoshvili ile güçlerini birleştirdiler.

 

Tarkan’ın 72 yaşındaki babası Timur Batirashvili ve halası Lamara yazarın dediğini doğrulayarak Tarkan’ın Çeçen değil Gürcü olduğunu ve Hristiyan kökenden geldiğini doğruladı. Timur Batırashvili: ” Ben Gürcüyüm ve Hrıstiyan’ım. Oğlum İslam’a döndü ve savaşmak için Suriye’ye gitti. O hala benim oğlum ve ben onun iyi olması için sürekli dua ediyorum. Arkadaşları geçenlerde bana dedikodulara kulak asmamamı ve onun hala hayatta olduğunu söylediler. İnanıyorum ki ona bir şey olmayacak ve eve dönecek.” Timur Batırashviliye göre oğlu onu hiç aramıyor, maddi yardımda bulunmuyor ve herhangi bir şekilde babasıyla ilgileniyormuş gibi görünmüyor. Bu nedenle yoksulluk içinde yaşadığını söylüyor Timur Batırashvili ve şakayla ekliyor ” İnsan hakları mahkemesi yoluyla Tarkan’dan 800 bin dolar istemeyi düşünüyorum”.

 

Tarkan’ın halası Lamara da onun geçmişi ile ilgili bilgiler veriyor: “Tarkan gençken hayli yakışıklı bir çocuktu. Okulda da iyi bir öğrenciydi.  2008 Ağustosunda Gürcü ordusuna katılıp güney Osetya savaşında Ruslara karşı savaştı. Ancak savaştan sonra hasta düştü. Ameliyat oldu ve bir öbreğinib kaybetti. Ve daha sonra devlet ne orduda ne de polis teşkilatında kendisine bir iş vermedi. Hatta Gürcü güvenlik güçleri onu illegal silah bulundurmaktan gözaltına aldı. Yöneticiler 2012 yılında onu affetti. 27 yaşındaydı ve savaşmak için Suriye’ye gitme kararı aldı.” Lamara’ya göre eğer ona sabit bir iş verilmiş olsaydı yeğeni büyük ihtimal İŞİD’e katılmazdı.

Kafkas uzmanı Mamuka Areshidzi’nin 20 kasımda söylediğine göre ise: ” Tarkan savaşmaktan başka bir şey yapamazdı. Savaşmayı seviyordu ve bu onun ikincil doğasıydı. Savaşmanın kendisi için önemli bir tecrübe olduğunu düşünüyordu. Çeçen Müslümanlar arasında yaşıyordu. Bu nedenle Hristiyanlığı reddetti, islama geçti ve kanlı ve acımasız savaşın sürdüğü Suriye’ye gitti.”

 

Gazeteci ve uzman Nino Burchuladze Tarkan’ın bazı akrabalarının Tarkan’la whatssap ve viber üzerinden görüştüğünü ve onlardan aldığı bilgiye göre Tarkan’ın iki Çeçen eşi olduğunu söylüyor. İki eşi de savaşta ülkeyi terkeden zengin bir Suriyelinin villasında kalıyor. Tarkan da askeri operasyonlardan sonra buraya gelerek dinleniyor.

Tarkan’ın Pankisi bölgesindeki etkisine rağmen pek fazla Çeçeni İŞİD’e katılmaya ikna edemediği belirtiliyor. Çeçenistan’dan ve Pankisi’den gelen çoğu Çeçen Suriye aslanları isimli Kist savaşçı Murad Morgoshvilinin grubunda savaşıyor.  Murad’ın kuzeni Khizri’nin anlattığına göre:” Murad hem ilk hem de ikinci Rus Çeçen harbinde Ruslara karşı savaştı. Suriye’ye de yine Esad’ı destekleyen Ruslarla savaşmak için gitti. Ama Murad’ın İŞİD ile hiçbir bağlantısı yok. Hatta Tarkan’ı ve diğer İŞİD komutanlarını da düşmanı addediyor ve onlarla da savaşıyor. Bu nedenle de o İŞİDe katılmamışken ve Esad’a karşı savaşırken ABD tarafından terörist listesine konmasına çok şaşırdık.” Ayrıca Khizri ye göre Murad Suriye’ye kaçmak zorunda kaldı çünkü Gürcü güvenlik güçleri 2012 ağustosunda Gürcüstan’dan Dağıstana kaçanlara yardım etmek suçlamasıyla onu gözaltına alacaklardı.

 

Pankisi bölgesindeki birçok kist önce Avrupa’ya geçip mülteci statüsü alıyor ve daha sonra Suriye’ye gidip İslamcı komutanların emri altında savaşıyor. Bu tam olarak Halid ve Hamzat Achishvili’nin yaptığı şey. Anneleri leyla’nın   açıklamalarına göre iki oğlu da birkaç yıl önce Suriye’de öldü. İkisi de bölgeye gitmeden önce Avusturya’daydılar çalışıyor ve okuyorlardı. İki kardeş bu ülkede gayet rahat görünüyorlardı.  Leyla çocuklarını Avusturya’da ziyaret ettiğini söylüyor ve ekliyor: ” Halid bilgisayar programcısı olmak istiyordu, Hamzat ise İtalyanca tercümanı olmak… Ancak daha sonra Suriye’ye gitmeye karar verdiler. Ben bunu öğrendikten sonra Türkiye üzerinden Suriye’ye geçtim. Daha sonra da öldüler. Onları suçlayamam çünkü birer yetişkindiler ve kendi kararlarını verdiler.” Leyla aynı zamanda Pankisi bölgesini Suriye’deki terörizmin kaynağı ve besleyiciymiş gibi gösteren uluslararası medyaya da kızgın.” Bölgemiz sadece birkaç kilometre kareden ibaret. İŞİDde Çeçenden çok İngiliz ve Fransız var ama yine de herkes bizi konuşuyor.”

 

Uzman Burchunadzeye göre Pankisiden Suriye’ye giden gençler üzerinde dini organizasyonların etkisi büyük ki bunların bir çoğu da dış destekli. Bölgeye yeni bir camii yaptıran Suudilerin etkisinden bahsediyor uzman ve de bölgede radikal din adamlarının etkisinin yüksek olduğunu söylüyor. Ancak aynı zamanda Murad ve Tarkan da son derece ünlü figürler haline gelmiş durumda ve onlar da yeni kişileri Suriye’ye gitmeye ikna ediyor.

 

16 yaşındaki Pankisili öğrenci Müslim Kustanashvili de Murad ve Tarkanın ayakizini takip etti. “Gizlice elektronik kimlik aldı, önce Türkiye’ye oradan da Suriye’ye geçti. Şimdi de işid için savaşıyor.” diyor Müslim’in annesi. Onun için endişelendiğini ama haftada bir   whatssapp üzerinden konuştuklarını  ve oğlunun iyi olduğunu söylüyor.

Burchuladzeye göre Pankisideki 25-30 yaş arası nüfus skype, whatsapp ve viber gibi teknolojik iletişim metodlarını iyi kullanarak İŞİD ile  uzaktan da olsa bağlantıda kalıyor. Ona göre en korkutucu şey bölgede oturan insanların da İŞİD’den emir bekler durumda olması. “Kimse isimlerini bile bilmiyor ama eğer bir emir gelirse Gürcistan’ın herhangi bir yerinde eylem yapabilecek yürüyen bombalar onlar” diyor.

 

Kafkas uzmanı Mamuka Areshidzeye göre yalnız Pankisi bölgesinde değil Gürcistan’ın çeşitli yerlerinde İŞİD sempatizanları var.” Müslüman Gürcülerin yaşadığı Acara ve Karapapak nüfusun yaşadığı Borcalı bölgesinde de durum farklı değil. Bu iki bölgede 600 binden fazla insan yaşıyor.” Onun iddiasına göre Acara’dan 4 kişi, 2 Borcalıdan ve 12 Pankisi bölgesinden kist Suriye’de savaşırken öldü ki Pankisinin nüfusu yalnızca 10 bin.

Bu rakamlar da gösteriyor ki tehlike listesinin başında Pankisi bölgesi var. Gürcü İçişleri bakanlığı sınırlarını korumak için yeni önlemler alınacağı yönünde açıklamalar yaptı. Ancak otoriteler bu geçişleri önlemeyi başarsa bile Gürcü yöneticiler içerdeki Müslüman azınlığın radikalleşmesini engellemek için bir şeyler yapmak zorunda.

Ata Kafadar

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir