KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İran değişebilir mi ?

İran değişebilir mi ?

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 13 dk okuma süresi
351 0

1925 yılında iktidara gelen Farsların Şah İran’ında Ülke İstihbarat Ve Emniyeti Örgütünün kısaltılmış ismi olan SAVAK İsrail ve ABD tarafından desteklenen bir yapı olarak 1967’de kuruldu. İranlı istihbaratçılar bu iki ülke istihbarat uzmanları tarafından eğitildiler. Humeyni devriminden sonra bütün Şah taraftarları bu örgütten tasfiye edildi ve örgütün yasal statüsü bakanlık olarak değiştirildi. Vezaret-i Ettela’at Ve Amniyet-i Kisvar-VEVAK (İstihbarat ve Güvenlik Bakanlığı) kuruldu. “VAVAK” ismi alan bu yeni örgütte Humeyni taraftarı gençler anahtar mevkilerde yer aldılar. Bu genç devrimcilerin çoğu Şah dönemi burslu olarak ABD ve İngiltere’de akademik eğitim almış ve Humeyni’nin yurtdışında propagandasın yapmıştılar. Devrimden sonra İran istihbaratının bu ilk İslamcı kuşağı bugün ülkenin reformist siyasi akımını teşkil etmekteler ve önemli simaları Hameneyi taraftarları tarafından hapse atılmışlar.

Gençlik yıllarında devrimin oluşturduğu psikoloji etkisinde ABD elçiliğini işgal eden ve bu işgal sonucu ABD-İran ilişkilerinin kopuşuna neden olan bu kuşak bugün ABD-İran ilişkilerinin yeniden kurulmasını istiyorlar. Bugün Tahran Evin cezaevinde Devrime muhalefet suçundan hapiste olan ve İran Devriminin ilk yıllarında ABD elçiliği işgalinde önemli rol üstelenen ve daha sonra İran istihbarat birimlerinde müdür ve stratejisi olarak çalışan Mustafa Taczade geçen senelerde cezaevinde yazdığı bir yazıda İran’ın bugünkü berbat duruma düşmesinin asıl nedenini devrimin ilk yıllarında İran Türkleri lideri Ayetullah Şeriatmedari isyanının bastırılması karşısında reformistlerin susuşu ile başlandığını iddia etti.

Devrim Kendi Çocuklarını Yedi!

1979 İran Devriminden sonra İran İstihbarat Bakanlığı kendi içinde birçok iniş ve yokuşu tecrübe etti ve sonuçta kilit mevkiler Hameney taraftarları eline geçti. Bugün dünyada birçok istihbarat kurumu askeri zihniyetten sivil zihniyete geçtiği bir süreçte İran İstihbarat Bakanlığı ikili bir yol seçti, İran içinde polis teşkilatı gibi askeri zihniyetle çalıştığı halde dış siyasette sivil zihniyete öncelik verdi. Bunun için sürekli İran dış siyasetinde İran Devrim Muhafızlarıyla çelişkiler yaşamaktalar.

Nasıl Eleman alınıyor

İran İstihbarat Bakanlığının kadrolu eleman alışı kendine özgüdür. Merkezi İran’ın Sari kentinde bulunan İmam Muhammet Bakır Fakültesi, İstihbarat Bakanlığı kadrolarını yetiştirmektedir. Bu fakültenin öğrenci alma sistemi genel sınav puanıyla olur ve Lisan ve Yüksek Lisans dönemleri için öğrenci almaktadır. Bu fakülte, ismini Şiilerin beşinci İmamından alır. Bakır-ül Ulum adıyla bilinen İmam Muhammet Bakır’ın özelliği iyi yrtişmiş bir alim olmasıdır. Ayrıca Bakır-ül Ulum Arapçada ilimlerin kapısı anlamına geliyor. İmam Muhammet Bakır’ın diğer özelliği mezarıyla ilgilidir ve İstihbarat Bakanlığı eğitim merkezine bu adın verilmesinde simgesel anlamı olmuştur. İmam Muhammet Bakır mezarının diğer Şii İmamların mezarlarıyla farkı yalnız bir mezar taşından ibaret olmasıdır.

Arabistan’ın Medine şehrinde iki diğer Şii İmam’ın mezarları yanında bulunan İmam Muhammet Bakır mezarının türbesi olmadığı için zor seçilir ve birçok insan İmam Muhammet Bakır’a ait olduğunu bile fark etmiyor. İmam Muhammet Bakır Fakültesi rektörlülüğünü Ahmet Beheşti yürütmektedir. İran siyasetinde ismi hiç duyulmasa da Hameney’e yakın bir isimdir ve 70 cilt Kuran-ı Kerim tefsiri kitabı vardır. Bu fakülte çoğunlukla yüksek lisans döneminde öğrenci alır. İstihbarat Bakanlığın diğer önemli eğitim merkezi İmam Hadi Fakültesidir. İmam Hadi Şiilerin 11. imamı ve Hazreti Mehdi’nin babasının adıdır. Bu fakülte lisans öğrencileri alıyor ve çoğunlukla saha elemanı yetiştiriyor. Bu kadroların kod ismi İmam Mehdi Adsız askerleridir.

İran İstihbarat Bakanlığının toplam 12 başkanlık ve 64 genel müdürlüğü vardır. İran-Irak savaşı sonuna kadar reformist olarak bilinen istihbaratçılar bu bakanlıkta oldukça etkiliydiler. Fakat savaştan sonra Sağcılar yahut İlkeciler olarak bilinen siyasi akım mensupları bu bakanlıkta çoğalmağa başladılar ve 1994’e kadar reformistlerin birçoğu tasfiye edildi.

Sağcıların en önemli özelliği dini lider Hameneyi taraftarı olmalarıdır. 1994 yılında reformistlerin bakanlıktan tasfiyesi edilişinden sonra insan kaynağı açısından sorun oluştu. Haşimi Refsencani ikinci dönem cumhurbaşkanlığına denk gelen bu durumda sorunu çözmek için hükümet devlete çalışanlar yasasında değişiklik yaptı ve “Hizmete Mamur” ek yasası bu yasaya eklendi. Bu ek yasa Devrim Muhafızı kadrolarına bakanlıklara bağlı kurumlarda çalışabilme izni verdi. Devlet çalışanlar yasasının bu tür güncellenmesi sayesinde birçok Devrim Muhafızı kadrosu İstihbarat Bakanlığına geçti ve bu bakanlık tamamen Devrim Muhafızı Örgütü etkisinde kaldı. Bu sürecin neticesinde ise Hüseyin Şeriatmedari Devrim Muhafızları İstihbarat Birimi başkanlığından İstihbarat Bakanlığı Özel Birim başkanı olarak atandı ve Emir Mesut Esna Eşeri, Devrim Muhafızları İmam Hüseyin Üniversitesi İstihbarat Birimi Komutanlığından, İstihbarat Bakanlığına ait İmam Hadi Fakültesinde reformistliği ile bilinen Mehmet Rıza Tacik’in yerini aldı. Devlet geleneği gereği tasfiye edilen istihbaratçılar devletin başka bir yerinde işe alındılar.

Akademisyen istihbaratçılar devlet üniversitelerinde işe başladılar ve diğerleri başka bakanlıklara atandılar. Bu arada dönemin cumhurbaşkanı Haşimi Refsencani inisiyatifi ile İstihbarat Bakanlığının eski reformist düşünsel çekirdeği hükümet bünyesinde Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırma Merkezini oluşturdular ve görevleri ülke genel siyasetinde gündeme uygun siyasi taktikler üretmek oldu. Bu araştırma merkezinin çekirdek kadrosunda eski reformist istihbaratçılardan; Mustafa Taczade, Seit Heccariyan, Abbas Abdi, Mehmet Rıza Tacik, Muhsin Mirdamadi, Muhsin Armin, Ali Rıza Alevitebar, Mecit Muhammedi, Maşallah Şemsülvaiziyan, Ardeşir Emir Ercüment ve Ali Rebi’i gibi isimler yer aldı.

Bu merkez dönemin cumhurbaşkanı Haşimi Refsencani’ye hazırladığı ilk raporda ülke iç siyasetinde yumuşatmayı önermişti ve bu ekibin desteği ile reformistliği ile bilinen Mehmet Hatemi, 1997 İran cumhurbaşkanlık seçimini kazanarak İran cumhurbaşkanı oldu. Hatemi İran cumhurbaşkanı olunca aynı ekip cumhurbaşkanı danışmanları olarak göreve devam ettiler. Hatemi döneminde Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırma Merkezi kapatıldı ve Refsencani Nizam Selahlarını Belirleme Konseyi başkanı olunca yeni bir isimle çalışmalarına devam ettirdi. Refsencani görev değiştikten sonra Nizam Selahlarını Belirleme Stratejik Araştırma Merkezi isminde yeni bir araştırma merkezi açıldı ve aynı ekip tarafından eğitilen istihbaratçı ve stratejisiler bu yeni kuruma aktarıldılar.

Hasan Ruhani ve İran

Hatemi döneminde İran Milli Güvenlik Konseyi başkanı İran’ın bugünkü cumhurbaşkanı Hasan Ruhani idi. Refsencani önerisi ile bu ekibe mensup ve Nizam Selahlarını Belirleme Konseyi Araştırma Merkezi başkanı, Şahin Dahdah, Ruhani’nin başdanışmanı oldu. İran, Hatemi döneminde bazı toplumsal açılımları tecrübe etse de Hatemi den sonra İran dini lideri, Hameneyi ve İran Devrim Muhafızları’nın tam desteğini arkasına alan aşırı ilkeci Mahmut Ahmedinijad İran’ın yeni cumhurbaşkanı oldu. Ahmedinijad, İran-Irak savaşında kendilerini Refsencani ekibi tarafından kullanılmış his eden bir akımı temsil ediyordu. Bu akıma göre Refsencani ve ekibi siyasetten kendilerine rant sağlamış ve ABD ile ilişkilerin yeniden kurulması peşinde olmakla devrim ilkelerine ihanet etmişler.

Ahmedinijad cumhurbaşkanı olunca Nizam Selahlarını Belirleme Konseyi Araştırma Merkezi başkanı ve Hasan Ruhani başdanışmanı, Şahin Dadhah, İngiltere’ye casusluk suçundan İran İstihbaratı tarafından gözaltına alındı ve mahkeme tarafından 20 yıl hapse mahkum edildi. Şahin Dahdah, Tahran Evin Cezaevinden dini lider Hameneyi’ye yazdığı af dilekçesinde İngiltere İstihbaratı Mİ6 ile irtibat ve işbirliğini kabul edip ancak bu irtibattan İran İstihbaratı bazı üst düzey yetkililerin haberi olduğunu ileri sürdü. Dadhah bu irtibatı İran İstihbaratının Behram operasyonu kapsamında olduğunu iddia etti. Ahmedinijad döneminde iktidardan uzaklaştırılan reformistler tekrar iktidara dönmeği planladılar. Fakat Ahmedinijad döneminde İran Meclisi ve Hükümet, Hameneyi taraftarları eline geçmişti ve bu sebepten dolayı İran Devrim Muhafızları İran’ın bütün güç kaynaklarını ele geçirmeği başardı. Ekonomi sahasında İran Meclisi Anayasanın 44. maddesine dayanarak yeni bir iktisadi politikayı hayata geçirdi. Böylece İran Devrim Muhafızları iktisadi özelleştirme yasası sayesinde İran iktisadının şah damarlarını sahiplendi.

2009 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde reformist akım eski reformist istihbaratçıların planladığı stratejiye güvenerek tekrar iktidara dönmek istediler. Fakat İran resmi kurumları sonuçları açıkladığında Ahmedinijad tekrar cumhurbaşkanı ilan edilmişti. Tahran sokakları 2009 seçimlerinde sahtekârlık oldu diye karıştı ve kitlesel isyan başladı. İsyan Hameneyi taraftarları ve İran Devrim Muhafızları’nın girişimiyle kanlı bir şekilde bastırıldı.

Reformistlerin düşünce odalarında çalışan stratejisiler gözaltına alındılar ve İran İstihbarat Bakanlığının ilk çekirdeğini oluşturanlar uzun süreli cezalara mahkûm edilerek hapishanelere atıldılar.

Bugün İran İstihbarat Bakanlığı denilen kurum tamamen İran Devrim Muhafızları alt birimi gibi faaliyet ediyor. İran’ın son otuz yıl tarihinde de çeşitli isyanlar baş verdi ancak hiç biri başarılı olmayıp hüsrana uğradılar. İran iç siyasetinde Kuzey Kore olmağa devam ediyor. Bu durumda yönetimin en önemli silahı Devrim Muhafızları’dır. Bazı uzmanlara göre İran’ın artık içten değişilmesine pek ümit kalmamış ve tek çare dışarıdan müdahale olursa yönetim değişebilir görüşü ön plana çıkmaktadır. Bu görüş ise beklendiği gibi sağlıklı sonuç vermeyecektir.

İran’da demokrasi insan hakları ve hukukun üstünlüğü prensibi sürekli gündemde tutulmalıdır.

Dr Hasan Oktay

kafkassam başkanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir