KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İsrail’i kim yakıyor ?

İsrail’i kim yakıyor ?

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 9 dk okuma süresi
326 0

Geçtiğimiz yıl ölen Ankaralı Namık’ın; “yan cehennem yan 5 kamyon kömürle geliyom” şarkı sözü, sosyal medyada İsrail’deki orman yangınlarına duyulan sevincin ifadesi. Yangınların İsrail’e bir ilahi bir ceza olduğu yorumları, İsrail’in zulümlerine ve Ezan yasağı tasarısına bağlandığından, olayın sabotaj boyutu kimsenin umurunda değil. İsrail’de devam eden ve Hayfa’dan, Kudüs’teki ormanlık araziye kadar birçok yerde çıkan yangınlar TIPKI Türkiye’deki gibi Arap sosyal medyasında da sevinçle karşılandı. İsrail Yanıyor hashtag’i Arap sosyal medyasında popüler hale gelirken, yüzlerce Arap, sosyal medyada İsrail’deki orman yangınlarına sevindiğini belirtmekten kaçınmadı. İsrail’de Kudüs dahil 13 noktada çıkan yangınlar, rüzgarın da etkisiyle yayıldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yangınlara müdahale için Türkiye, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İtalya’dan yardım talep edeceği daha evvel açıklanmıştı. Yunan, Hırvat, İtalyan, Rus ve Güney Kıbrıs itfaiyeleri de yangınla savaşa toplam 10 uçak ile müdahale ediyor. İsrail’de 3 gündür birçok noktada devam eden yangınlar sebebiyle on binlerce kişi evlerinden tahliye edildi. İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı Kurumu’nun yayımladığı raporda, çıkan yangınlar sebebiyle ikisi ağır 125 kişinin yaralandığı belirtildi. İsrail’de salı gününden bu yana devam eden yangınlar nedeniyle 125 kişinin yaralandığı, Hayfa’da bin 784 dairenin zarar gördüğü bildirildi.

Kudüs dahil 13 farklı noktada başlayan yangınlar 2 ay süren kuraklığın ardından gelirken İsrail polis şefi bazı yangınlarda ‘kundaklama şüphesi’ olduğunu söyledi. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun “Kundaklama nedeniyle çıkan her bir yangın her halükarda terör eylemidir. Biz de buna öyle yaklaşımda bulunacağız” demesinin ardından İsrail polisi, ülke genelindeki yangınlara sebebiyet verdikleri iddiasıyla 12 kişiyi gözaltına aldı. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201611261026010284-israil-yangin-kundaklama-gozalti/ ) Filistinli gruplar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin ülkede çıkan yangınları Filistinlilere karşı provokasyon amaçlı kullandığını ifade ediyor. (Bkz. http://tr.shafaqna.com/archives/31629 )
Türkiye ve İsrail hükümetlerinin karşılıklı büyükelçi atamalarının sonrasında İsrail’i yakıp kavuran yangınlar iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini olumlu değiştirdi. 1999 İzmit depreminde İsrail, arama-kurtarmaya yardım etmiş, geçici hastaneler kurmuştu. 2010’da Karmel Dağı üzerindeki orman yangınında, Türkiye, İsrail’e yardım gönderen ilk ülkeler arasındaydı. Türkiye iki yangın söndürücü hava aracı göndermişti. Son orman yangınlarında Türkiye´nin İsrail´e üç yangın söndürme uçağı gönderdiğini duyurmasının ardından, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkürlerini iletti. (Bkz.http://www.salom.com.tr/haber-101184-Israil_basbakani_netanyahu_turkiyeye_tesekkur_etti.html#sthash.f05jHr2x.dpuf ) İsrail’in memnuniyeti Netanyahu ile kalmadı. İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’in, Türkiye’nin İsrail’e gönderdiği yangın söndürme araçları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerini ilettiği telefon görüşmesinde, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra ezan yasağı yasa tasarısının da gündeme geldiği bildirildi.
(Bkz. https://tr.sputniknews.com/ortadogu/201611281026026608-rivlin-erdogan-ezan-israil-ibadet-ozgurlugu/ )
İsrail’de 13 noktada başlayan yangınların kundaklama nedeniyle çıktığı, İsrail yönetiminin yangınları sabotaj gördüğü kesin. 12 zanlının gözaltına alınması, İsrail yönetiminin yangınlara bakış açısını gösteriyor. Soru şu; İsrail’i kim yakıyor neden yakıyor? Gözaltına alınanların Arap olması, potansiyel suçlunun hangi odak olduğunu göstermede yetersiz kalacağı söylenebilir. İsrail yönetiminden şikâyetçi Arapların, yangınlara verdikleri tepki belki anlaşılabilir. Ancak ağaçları yakmanın İslami bir temeli bulunmadığı kesin. Çünkü Hz Ebu Bekir Suriye’ye gönderdiği Hz Üsame’ye şu talimatı vermiştir; “Ey Üsâme! İhanet etmeyin, haksızlık etmeyin, mal yağmalamayın, (meşru öldürmenin dışına çıkıp) müsle yapmayın (ölü cesedin azalarına dokunmayın); çocuk, yaşlanmış, ihtiyar, kadın öldürmeyin, hurmalıkları kesip yakmayın Meyveli bir ağacı da kesmeyin Yemek maksadı olmaksızın davar, sığır, deve öldürmeyin Yol boyu mâbedlere çekilmiş insanlara rastlayabilirsiniz, onlara dokunmayın, ibadetlerine karışmayın ”

Bosna savaşının devam ettiği günlerde Aliya İzzet Begoviç’in, 12 Ocak 1994’te Demokratik Eylem Partisi’nin yönetim kurulunda yaptığı konuşmada “Görüyorsunuz, Allah bizi zor bir imtihandan geçiriyor. İnsanlarımız boğazlanıyor, kadınlarımız ve çocuklarımız öldürülüyor, camilerimiz yıkılıyor ve biz ne onların kadınlarını ve çocuklarınız öldürmek ne de kiliselerini yıkmak istiyoruz. Bunu yapmak istemiyoruz, çünkü bazı istisnalar olsa da, bu bizim tarzımız değil. Bu herkese ulaştırmamız gereken bir mesaj. Kazanacağız; çünkü öteki dine, öteki ulusa ve öteki siyasi duruşa saygılıyız” sözleri Müslümanların ne yapması gerektiğini nasıl yapması gerektiğini çok net özetliyor. Bunu söyleyen hariçten gazel okumuyordu bilakis tüm bu acılara tanıklık ediyordu. Bir gün askerlerden biri gelip kendisine ‘onlar bizim kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, onlar bizim kadınlarımızı, yaşlılarımızı ve çocuklarımızı öldürüyorlar. Buna bigane kalmamalıyız’ dediğinde, Aliya çok veciz bir şey söylüyor ‘Sırplar bizim öğretmenimiz değiller’ demişti. Sözü İsrail’deki orman yangınlarına getirecek olursak; Yahudilerde Filistinli Gazzeli Müslümanların öğretmeni olamaz!

Katolik Kilisesinin İsrail karşıtlığını bilmeyen yok. Filistin devletinin Avrupa Birliği ülkelerince tanınmasında Kilisenin çağrısı etkili olmuştu. Papalık faaliyetlerini Avrupa Birliği’nin Ortadoğu’daki çıkarlarından bağımsız düşünmemek gerekir. Papalık güçlü Türkiye istemediği gibi güçlü bir İsrail’de istemiyor ve Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelmesinden rahatsız. İsrail’de yaşayan Arapların tümü Müslüman değil ve Katolik Kilisesine bağlı Arapların sayısı da küçümsemeyecek kadar. Katolik Araplar geleceklerini ve dini statülerini, Vatikan’dan ayrı görmüyor. İsrail’deki orman yangınlarında Kilise faktörünü göz önünde bulundurmak gerekir. Bir diğer ihtimalde Lübnan Hizbullah’ı ve İran. Bu ikilinin İsrail’de yaşayan Araplar üzerindeki nüfuzu herkesin malûmu. Onların kışkırtmasıyla kundaklanmanın gerçekleşmesi de ihtimal dâhilinde.

Şahsi kanaatim, İsrail’in Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesinden rahatsız olan güç odağının, bu yangınlara start vermiş olduğudur. İsrail’in siyasi desteği Türkiye’nin bölge politikalarında aktif rol üstlenmesini sağlıyor. İsrail; Türkiye’ye verdiği destek ile İran’ın bölgedeki yayılmasının önünü kesmeyi planlıyor. Türkiye’ de Irak ve Suriye’de önünü kesen İran’la sorun yaşıyor. Amerika’da Türkiye’nin Irak ve Suriye politikalarından rahatsız. ‘Düşmanımın düşmanı benim dostumdur’ sözü İsrail Türkiye ilişkilerini tanımlayabilir. Ancak İsrail’in Obama yönetimi ile arası limoni. İran/ABD yakınlaşması, İsrail’i rahatsız ediyor. ABD gizli servisleri İsrail’in bu hoşnutsuzluğunu belli etmesinden memnunluk duymadığı kesin. ABD Türkiye ile yakınlaşan İsrail’e cezayı kesmiş. Roma’yı Neron yakmıştı İsrail’i de giderayak Obama yönetimi yakıyor!

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir