KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Misakı Milli’ye giden yol Kerkük’ten Tuzhurmatu’dan geçer!

Misakı Milli’ye giden yol Kerkük’ten Tuzhurmatu’dan geçer!

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 7 dk okuma süresi
844 1

Misakı Milli’ye giden yol Kerkük’ten Tuzhurmatu’dan geçer!
ömür
Kimileri Irak’ta ortaya çıkması muhtemel Türkmen Federe Devleti için yazdıklarımı gerçekleşmesi mümkün olmayan hayal ürünü görüyor. Gerekçeleri de hazır, Irak’ta Türkmen nüfusunun azlığı, bölünmüşlükleri ve Türkiye’nin silah mühimmat desteğinde bulunmaması. Türkiye’nin uluslararası ve Irak devletiyle ikili anlaşmaları ayaklar altına alan bir tasarrufta bulunması düşünülemez. Kurda sormuşlar; “-boynun neden kalın?” Kurt gerine gerine gerine vevap vermiş; “-kendi işimi kendim yaparım.” Türkmenlerin de işi o hesap. Türkiye’ye muhtaç değiller. Yakın tarihimizde merkezi otoriteye rağmen bağımsızlık ilan eden Türk federe bölgeleri var. Örneğin günümüzde Batı Trakya Türk Cumhuriyeti olarak adlandırılan, Garbî Trakya Hükûmet-i Muvakkatesi / Batı Trakya Geçici Hükûmeti, sonra غربی تراقیا حكومت مستقلهسی; Garbî Trakya Hükûmet-i Müstakilesi / Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti; 31 Ağustos 1913 tarihinde Batı Trakya’da kurulmuştu.
Yine 17-18 Ocak 1919 tarihleri arasında gerçekleştirilen Büyük Kars Kongresi’nin sonucunda kurulan ve 12 Nisan’da İngilizlerin Kars’ı işgal etmeleriyle son bulan geçici hükûmet, Cenub-ı Garbi Kafkas Hükümet-i Muvakkate-i Milliyesi / Cenub-ı Garbi Kafkas Hükümet-i Cumhuriyesi adını taşıyordu. Elviye-i Selâse’nin tamamında egemenlik iddiasındaydı. Kars hükümet merkezi, Batum, Ahıska, Ahılkelek, Artvin, Ardahan, Acara, Posof, Çıldır, Göle, Oltu,Karakurt, Sarıkamış, Karapınar, Kağızman, Kulp, Iğdır, Serdarabat, Aralık, Nuraşen, Nahçıvan, Culfa ve Ordubad gibi yerleri kapsıyordu.’ Kuzey Kıbrıs Türk Federe Devletini de unutmayalım. Demek istediğim yakın tarihimizde bu ve benzeri örnekler mevcut.
Irak Türkmenleri kendi milli iradeleri ile kararını verecekleri federe devlet oluşumunda yalnız kalmayabilir. Çünkü bugün Türkmenlerden 10 adım önde varsayabileceğimiz Kuzey Irak Kürtleri, bölgesel bir yönetime sahip ve bağımsızlık ilan etmek için gün sayıyorlar. Bu nedenle Irak’taki mevcut kaos Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimini ve Türkmenleri devlet sahibi yaparsa hiç şaşırmayın. Neden mi? Türkmenler “-eğer Kürtler bağımsızlıklarını ilan ederse bizde Kerkük Federe Türkmen Devletini kurarız” açıklamasını yapmışlardı da onun için. Irak Türkmenleri de zaten Türkiye’nin direkt bir müdahalesini veya desteğini beklemiyor. Çünkü şimdiye kadar Türkiye’nin Irak Türkmenlerine yardımı, birkaç bin Kızılay çadırı, un şeker, yağ ve makarna yardımından öte geçmedi. Türkmenler bunun farkında!
Federe Türkmen Devletinin kuruluşu, Türkmenlerin efsanevi Telafer ve Emirli ve Beşir direnişi ile başladı. Önce İşgalci Amerikan ordusuyla savaştılar. Emirli’de IŞİD kuşatmasına karşı kahramanca direndiler ve IŞİD’e geçit vermediler. Arapların El Kaide adı altında Şiileri hedef alan suikast saldırıları, bu saydığım yerleşim birimlerinde Şii-Sünni birlikteliğini derinden yaraladı. Şimdi yeniden Tuzhurmatu’da yaşanan Sünni-Şii çatışmasının temelinde IŞİD’e dönüşen Irak El Kaidesinin parmağı vardır.
Tuzhurmatu çatışmalarını takip eden Kürt medyası dikkat çekici iddialar ortaya atıyor. Bu iddialardan biriside son günlerde tansiyonun yükseldiği Tuzhurmatu’da, Şii milislerin Kürtler’i ilçeden göçertmek amacıyla saldırdığı. Neden böyle düşünüyorlar? Daha önce Kerkük’e bağlı bulunan Tuzhurmatu, Saddam Hüseyin döneminde, “Araplaştırma” politikası kapsamında Selahaddin’e bağlanmıştı. Süleymaniye yakınlarındaki Hanekin de yine aynı dönemde Diyala’ya bağlanmıştı. Günümüzde Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi sınırları dışında bulunan ve Irak Anayasası’nın 140’ıncı maddesiyle geleceklerinin belirlenmesi öngörülen bu topraklar, “sorunlu bölgeler” ya da “tartışmalı bölgeler” olarak adlandırılıyor.

Kerkük’ü de kapsayan 140’ıncı madde, söz konusu yerlerde nüfus sayımı ve referandum yapılmasını hükmediyor. O nedenle önce Tuzhurmatu’da başlayan bu mezhep tandanslı çatışmanın etnik bir temeli olduğu bir gerçek. Şii Türkmenleri İran’ın boş bırakmayacağı ortada. Nitekim Kerkük’ün Tuzhurmatu ilçesinde süren çatışmaları görüşmek üzere Kerkük’e gelen Haşdi Şabi Bedir Tugayları Komutanı Hadi Amiri’nin, Kerkük Valisi ile bir araya gelmeden önce Tuzhurmatu’ya yakın bir bölge olan Amirlî’(Emirli)de İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Ordusu’nun Komutanı Kasım Süleymani ile görüştüğü bildiriliyor.
Musul ve Kerkük konusunda Türkiye’nin bilinçaltını okumaya gerek yok! Ne düşündüğü Mısırdaki Sağır Sultan dahi malûmu. Mustafa Kemal Paşa’nın 1 Mayıs 1920 tarihinde B.M.M.’nde yaptığı konuşma, Musul konusundaki düşüncesini ve savunduğu politikayı açık bir şekilde ortaya koymaktadır; Hep kabul ettiğimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan hudut meselesi tayin ve tespit edilirken, hudud-u millîmiz, İskenderun’un cenubundan (güneyinden) geçer, şarka doğru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi, Kerkük’ü ihtiva eder. İşte hudud-u millîmiz budur dedik!” Misakı Milliye yani Musul’a giden yol önce Tuzhurmatu’dan sonra Kerkük’ten geçiyor! Ey Türkmenler gazanız mübarek devletiniz kutlu olsun!
Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

1 Yorum

  1. Nilüfer - -

    Nüfus mübadelesini de aklımızın bir köşesinde tutarak yorumlayalım değerli hocam.

    Saddam’ın Araplaştırma politikası bugün Türkiye’nin Kürtleştirme politikasından farklı mıdır? Göç ettirilen on binlerce Kürt doğduğu değil doyduğu topraklarda ikamet etmektedir! Bu bir strateji ise Osmanlının ilk hülyasi Osmanlıcılık Arnavutluk elden gidince, Panİslamizm Arapların saldırısıyla… Ve Turancılık Kafkasya da görülmedi mi ki işlevsiz? Demem o ki Türkçülük devam eden bir akım da olsa Türkmenleri korumaya yeter değil aksine tıpkı Osmanlı’nın 17-19yy ıslahatları gibi azınlıkları şahlandırmaya yönelik icraatlar olacaktır.

    En son söyleyeceğimi başa yazdım ki net olsun, kaçınılmaz bir Kürdistan ardı sıra Pontus-Rum…devletleri özerk ya da bağımsız kurulacaktır. Buna göz yumulacağı da aşikardır. Musul Kerkük hayali kuranlar Süleyman Şah Türbesini kaçırmadı mı? YPG kontrolünde değil mi?

    Demem o ki Tanrı Türkü Söylemesin Türk’ü Korusun ve Yüceltsin!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir