Mülteciler meselesi ve son olaylar insanları iyice zıvanadan çıkardı. Meselede özellikle iki uç kutup birbirine alabildiğine hakaret ediyor. Her iki taraf da karanlığa ateş ediyor. Olayların aslı bile ortaya çıkmadan bir iki olay üzerinden veryansın ediyorlar, örnek olması gereken gazeteler ve köşe yazarları bile seviyesizliğin dibine vurmuş durumda. Yok biz ensarlık yapacakmışız, yok Suriyeliler defolmalıymış… Meselenin gerçeklerine dokunanlar ise bu hengamede kayboluyor. Ya da eğer dokunursam acaba hükümete eleştiri yaptığımı mı zannederler diye susup geçiyorlar. Öncelikle Türkiye’nin ve Türklerin ensarlığına tarih boyu kimse bir laf söyleyemez. bu halk her zaman elinde ve avucunda olanı paylaşmıştır. Ancak olay basit bir ensarlık olayı değildir. Milyonlarca sayıda dil bilmeyen insanın ülkenin her tarafına kontrolsüzce dağılıp yerleşmesi, her şeyden önce çok büyük güvenlik sorunlarına yol açmakta ve ileride daha büyükleri de sırada beklemektedir. En iyimser rakamlarla hâlâ bunların %70’inden fazlasına eğitim, sağlık, ekonomik bağımsızlık ve entegrasyon vb. gibi konularda hiçbir yardım yapılmamaktadır. Türk halkı bu insanlara ellerinden geleni yapmaktadır. Ancak bu insanların başta psikolojik, ekonomik ve sosyolojik olmak üzere devlet tarafından çözülmesi gereken birçok sorunları vardır. Terörün her geçen gün arttığı bir dünyada bu insanlara doğru dürüst bir kimlik bile verememişseniz bunun yol açabileceği sıkıntıları da göze alacaksınız. Ensar muhabbeti yapanların önce bu insanların nasıl ucuz işçi olarak, hem de sözde muhafazakar insanlar tarafından, çalıştırıldığını, istismar edildiğini göz ardı edemezsiniz. Ahırdan, kömürlükten bozma yerlere ne kiralar verilerek bu insanların oturtulduğunu kontrol edemiyorsanız, kardeşlikten bahsedemezsiniz. Bu kadar ucuza işçi varken ülkemiz gençlerinin işe girememesinin doğuracağı sorunları hesap edeniniz var mı?
Bunları ve başkalarını görmeden boş boş kardeşlik edebiyatı yapmanın bir alemi yok. O halde mesele hem bu insanların, hem insanımızın güvenliğini sağlamak hem de eğer bu insanlar kalıcı ise bunların uyum sorunlarını gidermektir. Aksi takdirde yarın bizleri çok daha büyük sorunlar bekliyor.
İbrahim Maraş