NATO’nun Rusya’ya karşı geliştirdiği füze kalkan projesi

Polonya, NATO’nun “aslında Rusya’ya karşı geliştirdiği” ancak itiraf etmekten kaçındığı füze kalkanı projesinin “kalkanlarından birini” önümüzdeki aylarda Rusya sınırına konuşlandıracak. Bu kalkanlardan biri daha önce Romanya’ya konuşlandırılmıştı. Bu proje için çok önemli olan “erken uyarı radarı” ise bilindiği üzere Malatya/Kürecik’te daha önce kurulmuştu. Bu arada Polonya toprakları, geçtiğimiz günlerde büyük çaplı bir NATO tatbikatına ev sahipliği yaptı. ABD ise Türk Boğazları’ndan geçirerek Karadeniz’e USS Porter füze atar gemisini yolladı. Ayrıca Akdeniz’de de 6.Filo komutasında görev yapan USS Truman Uçak Gemisi’nin yanına USS Eisenhower Uçak Gemisi de eklendi. Hatta ABD, IŞİD’e yönelik hava saldırılarını İncirlik Üssü’nün yanı sıra bu uçak gemilerinden de koordine etmeye başladı. Bu manevraların kime yönelik olduğu çok açık ve zaten o da gerekli önlemleri alıyor.
Moskova, Suriye’ye gelişmiş deniz istihbarat uçağı olan TU-124’lerden gönderdi ve bu uçaklar ABD’nin manevralarını takip etmeye başladı. TU-124’lerin konuşlandığı Hmeymim Hava Üssü’nde zaten çok sayıda savaş uçağı bulunuyor. Bunların yanı sıra, Tartus Deniz Üssü’nde de bundan sonra hep burada kalması planlanan 13 Rus savaş gemisi bulunuyor. Bunların büyük bir bölümü denizaltı, çıkarma gemisi ve füze atar gemiler. Ayrıca Rus donanmasının en nadide parçalarından Amiral Kuznetsov Uçak Gemisi de çok yakında onlara katılacak.
Görüldüğü üzere Doğu Akdeniz ve Suriye özelinde ciddi bir tırmanma yaşanıyor ve bilin bakalım bu tırmanışın en olumsuz etkileri hangi ülke üzerine odaklanabilir? Hani bir tane var ya NATO üyesi olan, hah işte o…
Suriye’deki kriz ile Ukrayna’daki kriz çoktandır birbirine entegre. Karadeniz ile Doğu Akdeniz’i birbirinden ayıramazsınız. Zira sisteme içkin bir tırmanma yaşanıyor. Yani olay PYD/PKK ya da IŞİD merkezli olmayı çoktandır geride bıraktı. Türkiye, küçük parçalar ile uğraşırken/uğraştırılırken meselenin büyüklüğünün farkına varamıyor. PYD ve IŞİD gibi parçalar “büyükler” tarafından kullanılan birer maşa ve her ikisi de Türkiye’yi ve Kürtler’i kendi istedikleri doğrultuda kullanmak için kullanılıyor.
Göktürk Tüysüzoğlu