KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. Örgüt Üretme Çiftliği: Türkiye

Örgüt Üretme Çiftliği: Türkiye

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
325 0

Sitemiz yeni kuruldu bizde acar yazar olarak hemen bir çalakalem bir şeyler yazınca hep arkası gelir zannettik, ama kolay değilmiş; okunurluk konusunda gelen yorumlar da bizi cesaretlendirmedi. Neyseki Mehmet Ali yazı istiyordu.Devam dedik elimizden geldiği kadar yazalım dedik. Köşe yazılarının kısa olması gerekiyormuş, kısa ve sözlük gerektirmeyen kelimeler kullanılmalıymış. Bunları öğrendik ve yazmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Son yazımızda, okuyup da hatırlayan varsa iddia ettiğimiz bazı şeylerin acı veren örnekleri bir kez daha yaşandı. Hatırlanacağı üzere yazı PKK militanlarının eylemlerini görmezlikten gelmek, yapılanları da “bir takım karanlık güçler” şeklinde ifadelerle başka yönlere çekmek isteyenler üzerine bir yazıydı. Onbinlerce insanın ölümüne sebep olmuş bir örgüt neredeyse bütün bunları isteyerek yapmamış, şartlar onları mecbur etmiş gibi bir kanaat oluşturulmaya çalışılıyordu. Kimler tarafından? Örgütlü sol ya da örgütsever sol tarafından. Bu kervana son zamanlarda dini bütün görünüp zorluk karşısında çabuk parçalanan dindarlarda katıldı, ama kervan başında örgütsever solcular vardı. PKK eylemsizlik kararını uygulamak için ateşkes emri verdi; fakat ateşkesi yanlış anlayan bir örgüt mensubu bunu pim çek! At! şeklinde tersinden anladı. Yanlış anladığına göre bütün atışlar barış için olabilirdi. Şehrin ortasında üzerine bomba sarıp gezen adam, Haliçte balık tutmak için bu bombaları kullanacaktı, sonra gariban çocuklara ücretsiz balık verecekti. Bir yanlışlık sonucu polisleri avladı.
Utangaç çocuklar hemen suçu kabullenemez, ama arsız çocuklar yani örgütsever sol ve örgütsevmeye başlayan bazı dindarlarda bu suçu atacak bir yer buldular. Bu eski bir kominist geleneğiydi, sizden olmayana iftira atmak cephe savaşınının gereğiydi. Bu gelenekten gelenleri anlamak mümkün, ya dini bütün görünüp zorluk karşısında çabuk parçalananlara ne oluyordu. Birkaç gün sonra malum örgüt bu işi yaptığını, bir süre suç işlemeyeceklerini söyledikleri gün eski alışkanlık suç işleyince utandıklarından dolayı dolayı hemen kabul edemediklerini söylediler. Ardından başka bir itirafta daha bulundular dört yıl önce Batman’da öldürdükleri kişileri bir takım karanlık güçlerin değil kendilerinin öldürdüklerini kabul ettiler. Kabul etmeseler bunları yaptığı konusunda şüphe duyulmayacak derin örgütler mi yok? Olmazsa örgütseverler uydurur.
Her neyse abartmayalım… örgütseverler hemen yumurtladı Ergenekon mu? Birtakım güçler mi? Evet, memleketimiz örgüt üretme çiftliğine benziyordu. Son kırk yılda akla hayale gelmedik örgütler bu ülkenin münbit topraklarında kurulmuştu. Batıdan doğudan her yönden esen yellerle teşvik kredisi de alıyorlardı. Allahtan, durduk yere Allah için öldürmek isteyenlerin sayısı azdı. Devrim için öldürmek isteyenlerin öldürme içgüdüsü yani devrim olana kadar biz devirelim duygusu değişmeden devam etti. Bütün bunlar olup biterken yeni bir örgütümüz daha oldu; üzerinde terör kısmı ısrarla vurgulanan “Ergenekon terör örgütü”.Öyle bir örgütmüş ki gelmiş geçmiş bütün örgütleri içinde barındırıyormuş, doğal olarak faili bulunamayan birçok cinayette bu örgütün işiymiş. Amma ve lakin bu örgüt üyeleri birer birer yakalanmaya başlamışlar, başlamışlar da sözde içinde barındırdıkları yönettikleri örgütler kanla hesap yaparken bunların hepsini idare eden Ergenekon Terör örgütü üyeleri emeklilik haklarını kaybetmemek için tek kurşun atmadan teslim olmayı seçerek dünya örgüt literatürüne tek kurşun atmadan yakalanan “ çözülmesi güç ve eli kolu uzun çok büyük” tek örgüt tanımıyla girmişler.
Biz de tarihçiyiz ya ileride bugünleri yazacak tarihçilere bazı ipuçları verelim diye yazdık. Yoksa bu konulardan anladığımızdan değil.
Ahmet Özcan
– Haber Lotus –

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir