KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Pentagon’un YPG İsrail ve Rusya’nın IŞİD aşkı!

Pentagon’un YPG İsrail ve Rusya’nın IŞİD aşkı!

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 7 dk okuma süresi
326 0

Pentagon’un YPG İsrail ve Rusya’nın IŞİD aşkı!
ömür
Eski kıssalarda “ata et ite ot verilmeyeceği” anlatılır. Bölgede hormonlu bazı terör örgütlerinin bu esasa ters uygulamalar nedeniyle güç kazandığı ortada. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın, “Kürtler, Rakka’yı alıp yönetmek için doğru kişiler değil” açıklaması akıllandıklarını gösteriyor. Ancak buna rağmen otu ve eti kime verecekleri konusunda kafalarının karışıklığı devam ediyor olmalı ki, zaman zaman Suriye’nin kuzeyinde Amerika’nın alandaki müttefikleri arasında çatışmalar sürüyor. Kafa karışıklığının yol açtığı bir başka konu ise PKK/PYD. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, ABD’nin, terör örgütü PKK ve Suriye’deki uzantısı PYD hakkındaki politikalarında herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi.
Kirby, günlük basın toplantısında bir soru üzerine ABD’nin PKK, PYD ve silahlı kanadı YPG’yi nasıl tanımladığını değerlendirdi. PKK’yı yabancı terör örgütü olarak gördüklerini ve bu konuda herhangi bir değişikliğin olmadığını söyleyen Kirby, “YPG’yi ise terör örgütü olarak tanımıyoruz” dedi. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Senato’daki bir oturumda soruları yanıtlarken, terör örgütü PKK ile örgütün Suriye’deki uzantısı olan YPG ve PYD arasında ilişki bulunduğunu kabul etti.
ABD’nin YPG’ye destek amacıyla Rojava’ya (Suriye Kürdistanı) 200 asker gönderdiği biliniyor. Pentagon; Amerikan askerlerinin Suriye’de silah bulundurarak cephe hattında yer aldıkları iddiasını gösteren videoların “yanıltıcı” olduğunu belirtilerek, askerlerinin cephede yer almadığı bildirildi. Suriye’de bu hassasiyeti gösteren ABD’nin söz konusu Türkiye olduğunda vurdumduymaz davrandığı görülüyor. Nitekim Mardin Nusaybin’de PKK’ya yönelik operasyonda yapılan aramalarda toprak altına saklanmış silah ve tıbbi malzemenin yanı sıra ABD askeri üniforması bulundu.
Daha önceki operasyonlar sırasında ABD ordusu menşeili insansız hava araçları ve yine ABD yapımı keskin nişancı silahları ve roketatarlar ele geçirilmişti. IŞİD cephesinde görülen askeri hareketlilik, Türkiye’nin bölgedeki plan ve söylemlerini, askeri konumunu etkisizleştirmeye yönelik. Bu çerçevede Suriye muhalefetinin elindeki Kefra, Feyruziye, Til Hüseyin ve Duden ve Tahmul köylerini ele geçiren IŞİD, Cerablus-Azez arasındaki hattın kontrolünü eline geçirmeyi ve Türkiye ile Özgür Suriye Ordusu arasındaki iletişimi koparmayı hedefliyor. IŞİD bu operasyonlar ile acaba kimin işini kolaylaştırıyor dersiniz?
Rusya’nın IŞİD’le ilişkisi bizim aklımıza gelse dahi şeytanın aklına gelmeyecek türden. IŞİD’in, Cerablus’un karşısında bulunan Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki askeri karakola tanksavar füzelerle saldırmasıyla ortaya çıkan bir ayrıntı çok önemli. IŞİD’in propaganda amaçlı olarak yayınladığı videoda, iki tank ve bir obüsün örgüt militanlarının ateşlediği Rus yapımı AT 4 Spigot füzeleriyle vurulduğu görülüyor. Yine Rusya’nın YPG üzerinden IŞİDle irtibata geçtiğine dair bir başka haberde, nasıl oluyorsa YPG üzerinden IŞİD güçleriyle irtibata geçtiği. YPG’nin, Suriye’nin Palmira antik kentindeki operasyonda hayatını kaybeden ve kahramanlığı nedeniyle uluslararası basının ‘Rus Rambo’ adını taktığı Rusya askeri Aleksandr Prohorenko’nun naaşına karşılık 4 IŞİD emirini serbest bıraktığı belirtildi. Alınan cenaze Ruslara edildi.
Ancak IŞİD’in Türk ordusuna yönelik saldırıları sırasında kullandığı silahların nasıl ve kimden temin ettiği konusunda farklı bilgilerde var. IŞİD tarafından TSK’ya ait tankın vurulmasında kullanılan Tow füzesinin ABD tarafından Türkiye üzerinden muhaliflere gönderilen ancak IŞİD’in eline geçen füzelerden biri olabileceği gündemde. Hatta Conflict Armament Reaearch araştırma grubu tarafından yapılan ve IŞİD terör örgütü ile bazı ülkeler arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran araştırmada 7 Hint şirketinin bazı Türkiyeli firmalar aracılığı ile IŞİD’e patlayıcı madde temininde bulunduğu belirtiliyor. Konuyla ilgili başka iddialarda mevcut. IŞİD’e ait “sızıntı” belgelerde, İngiliz elektronik mühendisi ve Norveçli pilotun yanı sıra, NATO subayı bir Türk militanın da örgüt saflarında bulunduğu ortaya çıktı. Ayrıca İsrail-IŞİD bağlantısıyla ilgili rivayetlerden de söz etmek gerekir. Suriye’nin Süveyda kentinde IŞİD’in kullandığı ağır silah ve mayınların İsrail yapımı olduğu ortaya çıktı.
IŞİD’in Türk mevzilerini vurmasının ardından Suriye’deki yerel kaynaklar bir grup bordo berelinin Suriye’ye girdiğini iddia etti. Bordo Berelilerin ne yaptıkları şimdilik bilinmiyor. Ama bilinen bir şey var ki; 29 Nisan 1916 tarihinde Osmanlı Ordusunun Irak’ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük bir zaferin hikâyesiyle toplumsal bilinci uyuşturulmak istenildiği. Kutul Amare’de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınmış ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülmüştü. Bugün ise bölgede Ruslar çalıp Amerikalılar oynuyor. Eğer yeni Kutul Amare zaferine ihtiyaç varsa kimse kimseyi tutmuyor. Geçmişe dönük şanlı tarih hastalığının yeni versiyonu ile ne anlatılmak isteniliyor şahsen ben anlamış değilim.
Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir