KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Manşet Üstü
  4. »
  5. Suriye’de FETÖ süreci ve Semih Terzi!

Suriye’de FETÖ süreci ve Semih Terzi!

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 10 dk okuma süresi
470 2

Suriye’de FETÖ süreci ve Semih Terzi!

Kuzey Irak’ta Türkiye’nin kültürel, siyasi, ekonomik ve askeri etkinliklerini ABDnin çıkarlarına doğrultusunda dizayn etme görevini üstlenen CIA projesi FETÖcülerin faaliyetlerine dün değinmiştim.(Bkz.http://www.kafkassam.com/kurtlerin-fetoyle-imtihani-ve-turkmen-cephesinin-basina-gelenler.html) Bu küresel ihanet şebekesinin İran ve Suriye’de ne tür bir yapılanma içinde olduğunu 15 Temmuz gecesine kadar istihbarat birimleri dâhil kimsenin doğru dürüst bildiğini sanmıyorum. Halen bilindiğine dair bir emare görünmüyor. Ancak benim uyanmama vesile olan 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, CNNTÜRK ‘te konuk olduğu programda İlker Başbuğ, darbe gecesi öldürülen darbeci Semih Terzi’nin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye operasyonunu yönettiğini ileri sürmesiydi.

Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlarından emekli Tümamiral Suat Polat’’ın İlker Başbuğ’un verdiği bilgiyi teyit etmesi ve bazı ayrıntıları anlatması, Türkiye’nin Suriye politikasını çıkmaza sokan Fetöcü yapılanmanın etki alanını göstermesi açısından müthiş bir açılım sağlıyor. Emekli Tümamiral Suat Polat, FETÖ üyesi Terzi’nin, Suriye’de Türkiye aleyhine ve ABD lehine faaliyet yaptığının tartışmasız olduğunu söylemesi hiç şüphesiz Suriye’deki muhalefetin neden başarılı olamadığını gösterdiği gibi Türk ve Rus uçaklarının düşürülmesi nedenlerinin anlaşılmasını sağlayabilir.

Başbuğ ile Polat’ın sözleri, PKK’nın neden bu bölgede zemin kazanmaya başladığını da ortaya çıkardı denilebilir. Bu çerçeveden bakıldığından Genelkurmay ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı kediye ciğer emanet etmiş. 15 Temmuz’da Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda komutayı ele almak isterken Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından başından tek kurşunla vurularak öldürülen darbeci Terzi’nin, Türkiye’nin Suriye’de Özel Kuvvetler Komutanlığı aracılığıyla düzenlediği operasyonlar ya da olası harekât planları ile muhaliflerle kurmaya çalıştığı iletişimin başında olması ayrı bir facia.

Durumu ‘vahim’ olarak niteleyen emekli Tümamiral Polat, FETÖ üyesi Terzi’nin, Suriye’de Türkiye aleyhine ve ABD lehine faaliyet yaptığının tartışmasız olduğunu söylüyor. Suat Polat diyor ki; Polat “Şöyle düşünün, FETÖ’nün bağlantılı olduğu kurum ABD istihbaratı olan CIA. PKK’nın Suriye kolu olan PYD kiminle irtibatlı, o da CIA. İkisinin de üst aklı CIA. O zaman Suriye’de Türkiye lehine mi bir şey yapar yoksa ABD lehine mi? 15 Temmuz gecesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı’na giderek ‘Komutanınız ben oldum’ diyecek kadar gözü kara olan bir hainin Suriye’de Türkiye lehine bir şey yapması beklenemez.” Bu açıdan bakıldığında verilmiş sadakamız varmış demek bile olayın vahametini hafifletmeyebilir.

Semih Terzi’nin biyografisi ile ilgili internette yaptığım araştırmada tek rastlayabildiğim bilgi kırıntısı Semih Terzi’nin 2014 Ağustos ayında Yüksek Askeri Şura kararları kapsamında İstihkâm Kurmay Albaylıktan Tuğgeneral rütbesine yükseltilen isimler arasında olmasıydı. Bu detay dışında bilinenler 15 Temmuz sonrasında basında yer alan bilgilerdi.

Hatırlayacak olursanız FETÖ/PDY’ci askerlerin Ankara’daki hedeflerinden biri de TSK’nın en seçkin birliklerini barındıran Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) oldu. Güneydoğu’da görevli darbeci general 1. Özel Kuvvetler Tugay Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi, darbe tezgâhının icraya konulacağı 15 Temmuz’da Silopi’den helikopterle önce Diyarbakır’a, sonra askeri uçakla Ankara Akıncı Üssü’ne gelmiş buradan da yine askeri helikoptere binerek, Gölbaşı’ndaki ÖKK karargâhındaki özel piste indiğinde yanında özel tim vardı. Sonrası zaten malûm.

Semih Terzi’yi darbe öncesinde en iyi tanıyan sivillerden birisi Süleyman Yeşilyurt. Adı geçen şahıs gayri Müslümlerle ve masonlarla ilgili yazdığı kitaplarla tanınıyor. Nitelikli bir araştırmacı ve güçlü kalem olduğu söylenemez. Nereden biliyorum? Çünkü bende bazı kitaplarını okudum ve bana hiçte tatmin edici gelmedi. Her kelimesi hamaset kokan kitaplarının çok okunduğu da bir gerçek. En tanınmış kitaplarından biriside CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yazdığı ve TBMM’de grup başkanvekillerine dağıtılan ‘Çarkçı Kemal”. Kendisi Kayserili ve Ziraat Mühendisi.Gençlik yıllarında Komünizmle Mücadele derneklerinde falan faaliyet gösterdiğini anılarında okuduğumu hatırlıyorum. Ancak adı geçen yazarın günümüze intikal eden popüler cemaatlerle bir bağlantısına rastlayamadım. Bununla birlikte darbe gecesi öldürülen FETÖcü Tuğgeneral Semih Terzi’yle tanışıklığı bana ilginç geliyor. Bu tanışıklığı ifşa eden Süleyman Yeşilyurt’un bizzat kendisi. Eğer doğru ise Semih Terzi’nin Fetöcüler haricinde hangi gruplarla ilişki içinde olduğu anlaşılabilir.

Süleyman Yeşilyurt’un anlatımına göre “ Albay Semih Terzi, ‘Pensilvanya Canbazı’ adlı kitabı basılmadan önce kapak tasarımını Semih Terzi’ye gösteriyor. Semih Terzi kapak tasarımının çıktısını gördüğünde Süleyman Yeşilyurt’a, “Bugüne kadar sana ağabey diyordum. Sen nasıl kâinat imamına bunu dersin? Nasıl onu böyle aşağılarsın? Kâinat imamı hakkında böyle kitap yazamazsın! Bunun hesabı çok ağır olur” diye tepki göstermiş ve kendisini açıkça tehdit etmiş. (Bkz. Süleyman Yeşilyurt/Genelkurmay’a İlk “Sızıntı” Semih Terzi’yle Gerçekleşti /http://www.derintarih.com/kapak-dosyasi/genelkurmaya-ilk-sizinti-semih-terziyle-gerceklesti/) Süleyman Yeşilyurt’un anlattığı bu hatırasında adı geçen maktulden Albay rütbesiyle söz ettiğinden bu olayın Tuğgeneral olmadan evvel Ağustos 2014 öncesinde gerçekleştiği söylenebilir. Zaten kitabın baskı tarihide 2014.

Maktul Semih Terzi ile ilgili TSK networkunda hiçbir bilgi bulunmuyor. Ne mezun olduğu Kara Harp Okulu ne de görev yaptığı birliklere Ulaşmak mümkün değil! Adeta kazımışlar. Mayıs 2016’da Terzi hakkında bilgilerin silinmiş olmasına ne demeli? Kendi çabalarımla edindiğim bilgilere göre Semih Terzi’nin ailesi Orta Anadolu’dan Trakya’ya göç ettirildiğinde tarihler II. Dünya savaşı sonrasını gösteriyor.

Bu iskânın 1946-1950 arasına denk geldiği belirtiliyor. Muhtemelen Kayseri civarından olabilir çünkü kendisini tanıdığını iddia eden Süleyman Yeşilyurt Kayserili. Ailenin Kırklareli Vize ilçesine bağlı köylerde ve merkezde Çukurçeşme de ikamet ettiği söylense de Kızılağaç köyünde de bazı akrabaların yaşadığı iddiası yabana atılmamalı. Tuğgeneral Semih Terzi ile aynı ismi ve soyadını taşıyan bir başka Semih Terzi’nin Kasım 2012’de babası Sinan Terzi’yi Kırklareli’nin Vize İlçesi’ne bağlı Kızılağaç Köyü’ndeki villasında 102 kez bıçaklamak suretiyle öldürdüğü kayıtlara geçmişti. (Bkz. 08 Kasım 2012 Perşembe/http://www.haberturk.com/gundem/haber/792361-korkunc-olay)

Mayıs 2016’da askeri veri ağındaki bilgileri silinen Terzi’nin İstanbul’da birçok grup ve cemaatle ilişki kurduğu anlaşılıyor. Fetöcüler haricindeki diğer Nurcu gruplarla ilişkisi ne düzeyde bilemiyorum ama İsmail Ağa Cemaati içinden bazı isimlerle irtibatı ve Ağustos 2014’te İstihkâm Kurmay Albaylıktan Tuğgeneralliğe terfi etmesinde bağlantılı bu isimlerin kendisine referans olduğu iddiaları mevcut. Bence bu konunun üzerine gidilmeli. Çünkü geçtiğimiz yıl Eylül ayında, Cübbeli Ahmet Hoca’nın “dipçikliler geliyor ayağınızı denk alın!” sözlerini nereye koyacağız? “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Vahdet gazetesindeki rüyasını anlattığı yazısında, “Rüyamda gördüm kötü şeyler olacak, siyaset kurumu acil önlem alsın” ifadelerine yer verdi ve “Benim bazı rüyalarım evvelce denediğim üzere ve yakın çevremin bildiği üzere çıkmıştır” dedi. Acaba –Rüya- adı altında anlattıkları tanık olduğu veya duyduklarını mı kapsıyordu? (Bkz. Kırk katır mı kırk satır mı? Darbe mi İç savaş mı?/ http://fikrikadim.com/2015/09/09/kirk-katir-mi-kirk-satir-mi-darbe-mi-ic-savas-mi/)

Semih Terzi’nin en çok gidip geldiği yer Trabzon. Trabzon’daki denizcilerle görüşüyor. Afganistan’a görev haricinde farklı isimlerle gidip geliyor. Afganistan’daki NATO gücünde görev yapan Tümgeneral Cahit Bakır ile bu ülkedeki eğitim ve yardım faaliyetlerinden sorumlu olan Tuğgeneral Şener Topuç’la irtibat kurduğu sanılıyor. Suriye’de sözde Türkiye’nin desteklediği muhalif gruplarla ilişkileri, Esad rejimiyle ilişkileri, PYD/YPG ile ilişkileri en önemlisi ABD güçleriyle bağlantıları şimdi mercek altında.

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

2 Yorum

  1. Hüseyin Ertaş - -

    İran 1000 km öteden gelip çatır çatır savaşırken Türkiye’nin, neredeyse top atışı menzilinde sayılabilecek, kendi sınırlarından 90 km ötedeki Halep’te ciddi bir etkinlik elde edemeyişinde bir tuhaflık vardı zaten.
    Ne diyordu Ahmet Arif şiirinde

    Dört yanım puşt zulası,
    Dost yüzlü,
    Dost gülücüklü
    Cıgaramdan yanar.
    Alnım öperler,
    Suskun, hayın, çıyansı.
    Dört yanım puşt zulası,
    Dönerim dönerim çıkmaz.

  2. Aslınur - -

    sağa bak hain sola bak hain bitmisşiz ölmüsüşüz haberimiz yok

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir