KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Suriye’de yeni denklem

Suriye’de yeni denklem

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 11 dk okuma süresi
289 0

149
SURİYE’DE İÇ SAVAŞ
Suriye’de yeni denklem
Türkiye-Rusya-İran işbirliğinin sıkça dillendirildiği bir dönemde Suriye rejimi, savaşın başından bu yana ilk kez YPG’yi havadan vurdu. İran, Suriye operasyonu için Rus uçaklarına hava üssünü açtı, PKK’nın İran kolu PJAK’a karşı sertleşti. Türkiye, daha önceki söylemini yumuşatıp, geçiş sürecinde Esed’in görevde kalmasını kabul edebileceğini açıkladı. Son zamanlarda yaşanan gelişmeler, Suriye üzerinden bölgede yeni bir denklemin oluşmakta olduğuna işaret ediyor. 22 Ağu 2016 Güncelleme 15:39 TSİ
Konular: SURİYE’DE İÇ SAVAŞ, ORTADOĞU, TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Ece Göksedef

Rusya, Suriye ve İran’ın Savunma Bakanları zaman zaman bir araya geliyor. [FOTOĞRAF: AFP]
Başbakan Binali Yıldırım’ın geçiş süreci için Esed’in görevde kalmasını Ankara’nın kabul edebileceğine dair açıklamaları, ardından “Kriz bize terör örgütü olarak dönüyor, bir an önce çözülmeli. İstesek de istemesek de Esed bir aktör” sözleri, Ankara’nın Suriye politikasında bir değişime işaret ediyor.

Yakın zamana kadar geçiş döneminde de Esed’in görevde kalmasının kabul edilemeyeceği en üst düzeyde dillendirilirken, ilk kez bunu yumuşatan bir açıklama hafta sonu Yıldırım’dan geldi.

Başbakan’ın açıklamalarına göre, Türkiye için öncelik artık Esed’in görevi bırakması değil, krizin “Suriye’nin toprak bütünlüğüne zarar gelmeden” çözülmesi.

Politikada değişime işaret eden açıklamalar, Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini yeniden normalleştirmesinin ardından geldi. Erdoğan’la 9 Ağustos’ta St. Petersburg’da görüşmesinden önce Putin, Bakü’de İran Devlet Başkanı Ruhani ile bir araya gelmişti. Sonrasında da İran Dışişleri Bakanı Zarif Ankara’daydı. Zarif’in ziyaretinin üzerinden altı gün geçtikten sonra bu kez Çavuşoğlu Tahran’a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.

Görüşmelerden sonra, Rusya-Türkiye-İran işbirliğinin Suriye’de kalıcı çözüm için çok önemli olduğu açıklamaları yapıldı. Üzerinde hemfikir olunan en önemli konu ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü’ydü.

ABD ile güven sorunu

Türkiye için 911 kilometrelik sınır komşusu Suriye’de toprak bütünlüğü kritik öneme sahip. Suriye’nin kuzeyinde, PKK’nın Suriye kolu PYD’nin tek taraflı ilan ettiği kantonları Ankara tehdit olarak görüyor.

Beş yılı aşkın süredir Rusya ve İran Esed’in yanında yer alırken Türkiye, ABD ve Avrupa ülkeleriyle birlikte muhalifleri desteklemişti. Ancak, bu süreçte ABD, Esed’in görevden çekilmesini sağlayacak hiçbir adım atmadı. Bunun yerine IŞİD’le savaşa odaklandı. IŞİD’le savaşında da, Türkiye’nin tehdit olarak gördüğü PYD’ye destek verdi. PYD’nin bu şekilde güçlenmesi, Ankara ve Washington ilişkilerinin bozulmasına ve Ankara’da güven kaybına yol açtı. Al Jazeera’ye konuşan üst düzey bir Türk yetkili, PYD’yi desteklediği sürece Suriye sahasında ABD’ye tamamıyla güvenmenin mümkün olmayacağını söyledi.

Yeni dönemde, Türkiye’nin, Rusya ve İran’la birlikte Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaya yönelik bir strateji geliştireceğinin işaretleri geliyor.

Türkiye bunu yaparken, özellikle sınırında kontrol ettiği bölgelerde IŞİD’le mücadeleyi de sürdürecek. Mücadeleyi, muhalifleri desteklemesi şartıyla ABD ile yürütmeye, yani eski ortağıyla işbirliğine de devam edecek. ABD son günlerde Mare-Carablus hattında IŞİD’e yönelik bombardımanı artırdı. Bölgedeki muhalif komutanlar da Al Jazeera’ye koalisyon ve Türkiye’nin desteğiyle IŞİD’i bölgeden temizleme planları yapıldığı bilgisini verdi.

Yakınlaşmanın ardından rejim YPG’yi vurdu

Türkiye’nin PYD hassasiyetinin sürdüğü, Rusya ve İran’la yakınlaştığı günlerde Suriye rejimi ilk kez, Haseke’de PYD’nin silahlı kanadı YPG hedeflerini havadan vurdu. YPG ve rejimin hâkim olduğu bölgede daha önce küçük çatışmalar çıkmış ancak hızlıca sonlandırılmıştı. Bu kez öyle olmadı. Rejim YPG’yi birkaç gün boyunca vurdu. Sahadaki güçleri arasında da çatışmalar çıktı, YPG bazı bölgeleri ele geçirdi.

Ulaştığımız YPG kaynakları, YPG içindeki hâkim görüşün, Esed’in bombardımanı, Türkiye’nin Rusya ve İran ile yakınlaşmasından sonra özellikle yaptığı yönünde olduğunu savundu.

Al Jazeera’ye konuşan Amerikalı diplomatik kaynaklar, bu haberlerden ‘büyük tedirginlik duyduklarını, en hızlı şekilde çatışmaların sonlandırılması anlaşmasına uyulması gerektiğini’ söyledi. Haseke yakınlarında IŞİD’le mücadele operasyonları çerçevesinde ABD’li özel birlikler ve askeri danışmanlar bulunuyor.

Pentagon, ABD jetlerini bölgeye gönderdi

Pentagon daha sonra, “sahadaki Amerikan birliklerine yönelik tehdit olursa koruyacağı” gerekçesiyle, savaş uçaklarını Haseke üzerinde uçurdu.

Ertesi gün de, İran destekli Hizbullah’ın, bölgede rejime destek olması için savaşçılarını Haseke’ye gönderdiği haberleri, Hizbullah’a yakın Lübnanlı medya organlarında yer aldı. Suriye’deki karşıt gruplar ABD, Rusya ve İran ilk kez PYD ve rejim üzerinden ciddi bir gerilim yaşadı.

Moskova’da bulunan PYD bürosu üzerinden YPG ile de temasını kesmeyen Rusya, AFP’nin haberine göre çatışmaların durdurulması için arabuluculuk yaptı. Ancak ateşkes için uzlaşma sağlanamadı.

İran-Rusya gerilimi de sona erdi

Tüm bu süreçte asıl kilit rolü oynayan gelişme, İran ve Rusya’nın Suriye üzerinden yaşadığı gerginliğin sona ermesi oldu. Rusya Mart ayında Suriye’deki hava kuvvetlerinin bir kısmını geri çektikten sonra, rejimin İran destekli Halep kuşatması güç kaybetmiş, İran’ın Suriye’deki asker kaybı da artmıştı.

Al Jazeera’ye konuşan bir Rus diplomatik kaynak, İran’ın Halep operasyonunda yeterince destek olmadığı gerekçesiyle Ruslara çok kızgın olduğunu ve sorunu çözmeye çalıştıklarını söylemişti.

Putin ve Ruhani’nin Bakü görüşmesine kadar yaşanan gerilim iki ülke yetkililerinin açıklamalarına yansımıştı. Rus Dışişleri Bakanlık Sözcüsü Zaharova “Esed’in kalmasında ısrarcı olmadıklarına” dair açıklama yapmış, Hamaney’in Başdanışmanı Velayeti ise buna, “Esed kırmızı çizgimiz” diyerek karşılık vermişti.

Rus savaş uçakları ilk kez İran’daki üssü kullandı

8 Ağustos’taki Putin-Ruhani görüşmesinin ardından, Esed rejiminin ilk kez YPG hedeflerine hava saldırıları düzenlemesi gibi savaşın kritik gelişmelerinden biri daha yaşandı. Rusya 16 Ağustos’ta ilk kez İran’daki Hamedan Hava Üssü’nü kullanarak Suriye’deki hedefleri vurdu. İran, 1979’daki İslam Devrimi’nden bu yana ilk kez bir askeri üssünü başka bir devlete açmış oldu.

Her ne kadar İran Savunma Bakanı Dehkan, Hamedan üssünü kullandığını açıklayan Rusya’ya ‘gizli kalmalıydı’ diye tepki gösterse ve ardından üssün kullanımının Ruslara geçici olarak kapandığı açıklaması gelse de bu gelişme, Rusya’nın bölgedeki konumunu güçlendirdiğini ve iki ülkenin anlaşmazlıklarının büyük oranda çözüldüğünü gösterdi.

Rusya, operasyonlar sırasında Irak hava sahasını da kullanıyordu. Bu esnada, İran’ın etkisiyle Türkiye ile gerilim yaşayan Irak’tan da olumlu sinyaller gelmeye başladı. Al Jazeera’ye konuşan Irak’ın Ankara Büyükelçisi El Alawi, iki ülke arasındaki ilişkilerin eskiye döneceğini, sorunların çözümüne çok yaklaşıldığını söyledi.

İran’dan PJAK operasyonları

İran’ın PKK’nın ülkedeki uzantısı PJAK’a yönelik tavrı da son aylarda sertleşti. 2011’deki ateşkesin ardından siyasi tutukluların idamı askıya alınmıştı. 9 Ağustos’ta, yani Erdoğan Rusya’dayken, 2010’da idam cezasına mahkûm edilen ancak cezası askıya alınan bir PJAK mensubu İran’da idam edildi.

İran Devrim Muhafızları’nın Haziran’da başlattığı PJAK’a yönelik operasyonları da yer yer devam ediyor.

PKK’ya baskı artarken Pentagon’dan Mumbuc açıklaması

İran’ın PJAK’a karşı sertleştiği, Türkiye’de PKK saldırılarının arttığı, Suriye’de rejimin PYD’yi ilk kez havadan bombaladığı bir dönemde, PYD’nin öncülüğünde Suriye Demokratik Güçleri, ABD desteğiyle Mumbuc’a ilerledi.

Türkiye, Mumbuc operasyonundan sonra SDG’nin bölgeden çekileceğine dair Washington’dan söz almıştı.

21 Ağustos günü Pentagon’dan bir açıklama yapıldı ve Mumbuc’da birçok patlayıcının bulunduğu, SDG’nin bunları temizlediğine dikkat çekildi. SDG’nin, IŞİD’in geri dönmesine asla izin vermemek üzere bölgede çalıştığı ve bunun zaman aldığı belirtildi.

Ankara bir yandan Moskova ve Tahran’la birlikte Suriye’de daha aktif olacağını açıklarken, bir yandan da ABD’nin Mumbuç’la ilgili sözünü yerine getirmesini bekliyor. Ece Göksedef

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir