Aslında insanlar çok farklı bazende benzer və hərkəsdən seçilən olurlar. Seçilenler hafızalarda öyle bir iz bırakıyor ki, bir daha onu silmək olmuyor tarih boyunca hep o,insanlar hatırlanır. Onlar kendilerinden sonra topluma, kendi çevresine öyle bir iz bırakıyor ki, hatda onları ne benzetmek oluyor nede onlara benzemek onlar çok farklı və kendi çevresinden bir tık önde olurlar.
İngiliz yazar ( Con Berqerin ) bir sözü var “ İnsanlar iki ortama bölünür yaratıcı insanlar və kurucu insanlar. Yaratıcı insanlar durmadan çalışır ki, kendinden sonrakılar onu sayqıyla hatırlasın diye. Kurucu insanlarsa her olaydan, və hər yaranan olumlu-olumsuz andan etkilenerek kurur ve yaratır. Bak bu insanlar tarihde həp seçilən, həmdə örnək oluyorlar” . Aslında Con Berqer bu sözü doğru söylemiş gerçekden yaratıcı və kurucu insanlar toplumu formalaşdırandır . Her alanın kendince zorluğu olur, her alanda istenemeyen olunur, yada her sahede ruhdan salmaya çalışan insan olur işte o seçilenler yani yaratıcı və kurucu insanlar için bu öyle büyük olaya çevrilmiyor aksine dahada yaratıcı oluyorlar. Onlar hatda o tür insanlarıda bilgilendirmeye çalışıyor çünki, bu tıp insanlar doğulduğu andan seçilən oluyorlar.
Azerbaycanda sanatı incesanat diye adlandırırlar sebebi ise kalbe, ruha, hatda akla büyük sakinlik vermesi ve bununla yanaşıda rahatlatan olmasıdır. İşte bunun içinde Azerbaycanlıların kültürü, müzik, film, tiyatro ressamına, aktörüne incesanat ve incesanatcı söylerler. Azerbaycan tiyatrosu Mirzə Feteli Axundovun 1873 yılında “Lenkeran hanın veziri” oyunuyla filmiyse 1898-ci yıldan bu günədək onlarca yaratıcı şəhsiyyetler sunmuşdur. Hər birinin ayrı-ayrı cizgisi olsada bir yerde birləşdiyi olaysa onların yaratıcı və kurucu olmasıdır. Aslında ben sanatcını özelliklede aktörü hemde psikoloqda adlandırıyorum çünki onlar oynadığı rolu insana daha farklı gösterir. Yani üzgünse neşeli komik, yada neşeli ve sevincliyse üzgün rolu karşısındakı seyirciye büyük bir profisionallıkla gösterir.
Bu yaratıcılardan biride Azerbaycan kinosuna ve tiyatrosuna büyük və unudulmaz iz bırakan Fuad Mehemmedeli oğlu Ahmedov’dur . Fuad Ahmedov 1949-da Ağustosun 20-si Şamaxının Çaylı köyünde doğulmuş. Liseyi bitirdikden sonra asgeri görevini başa vuran Fuad Ahmedov 1974 yılında Üzeyir Hacıbeyov adına Devlet Konservatuarı’nda okumaya başlar. Konservatuarda okuduğu yıllarda devlet filarmoniyasının hor kopellasında vokalist gibi çalışmaya başlar. 1978- ci yılda konservatuarı bitirdikden sonra “Muzikal Komedi tiyatrosuna” görev alır orada vokalist çalışır. Çalışdığı zaman içinde bir çok rollerde oynar. 1988 – 1996-ci yıllarda H.Bağırovun yaratdığı “Bakü Belediye “Eleştiri-tebliq” tiyatrosunda oyuncu gibi çalışır. 1996 ci yıldan yeniden “Müzikal Komedi tiyatrosuna” dönmüş və ömrünün sonuna gibi solist-vokalist oyuncu aynı zamanda Rus Bölümü üzrə Aktör Truppasının müdürü çalışmışdır. Fuad Ahmedovun oynadığı filmlər, oyandığı tamaşalar bu gündə ilgiyle izlenilir. “Şirbalanın son muhabbeti”, Yük, Qezelhan gibi filmlərdə rol aldığı oyunlar bu günde merakla izlenilir. Tamaşalarda seyirciye sağlam və düşündürü gülüş sunan oynadığı roller “Kaynana”-da İlqar, “Hələlik”-də Hörmətzadə, “İmtahanda”da Məktəb müdürü , “Bankir Adahlı”-da Zaur, “O olmasın Bu olsun”da Rüstem bey ,”Nağmeli könül”də Aslanı büyük başarıyla canlandırıb. Bu günde bir çok insanın aklnda təkrarsız kendine uyqun yer bırakdığı film ve tiyatro oyunları “O olmasın Bu olsun”da Rüstəm bəy, “Bankir Adaxlı”-da Zaur, “Hələlik”-də Hörmətzadə şimdiye kadar kendi popullerliyini kazanmışdır. Aslında film ve tiyatro real hayatdan bir canlandırmadır onu daha zevqli, daha izlenen edense o, esere hayat verən aktördür Fuad Ahmedovda böyle aktörlerdendir. O, yaradıcı və kurucu idi o, bu günün gencliyine ve sanat sahiplerine asl sanatı sunan aktördü idi. Fakat, zaman onu yakınlarından və biz seyircilerden çok erken ayırdı . Çünki, hayla onun yaratacağı bir çok roller olacakdı unudulmaz ömür yaşamak, seçilmek, çevrəsinə, halkına ve topluma en büyük, anlar sundu. Bugünde onu unudulmayan, yaratıcı ve kurucu insanlar sırasında edense budur. O, 2004 yılı mayıs ayının 10-da kalp yetmezliyinden vefat etdi. Amma buna rağmen haylada onun yaratdıkları konuşuluyor .
Biz onu “O, olmasın bu olsun” filminin tiyatro için hazılanan oyununda Rüstem bey olarak sevdik. Daha sonra bir çok filmlerde mavi ekranlardan bize ya gülüş yada düşünmek kabliyyeti verdi. İşte bundan dolayıda hep bu tarz insanlar yaratıcı kurucudur. Çünki, hayatda yaşamadıkları anda bile hatırlanırlar. Belkide bu onlar için verilen büyük bir görevdir ve böyle insanlar kendilerinden sonra gelenlerede sanki kendilerinden büyük şeyler bırakır. Fuad Ahmedovda öğle insanlardan oda bir çok insana hep nelerise öğretdi ondan sonra gelenler ondan nümune alarak yoluna devam ediyor. Aslında bu bir okul hemde kendinden sonra başqalarınada neyse bırakmak Fuad Ahmedovun devamçılarının sırasında ona daha yakın olan oğlu İlkin Ahmedov’da var. O, Azerbaycanın en başarılı şarkıcıları arasında kendinehas yönüyle tanınır. Söylediyi retro trazlı şarkılarla kendine büyük hayran ordusu edinmişdir. İşte yaratıcı ve kurucu insanlar böyle olur kendinden sonrada topluma hep kazandırır.
Arzu Bayramova
