Türkçemizde bazı deyimler Türk zekâsının şaheseri denilebilir. “Söz anlamaz, söz dinlemez taş gibi kafa” anlamında kullanılan ‘NATO mermer NATO kafa’ deyimi bunlardan biri. Bazen NATO denilince aklıma, Alman müzik şirketi Cheyenne Records tarafından olağanüstü bir gizlilik içinde gerçekleştirilen meçhul bayan sanatçı ‘NATO’nun, Chor Javon adlı şarkısını Tacikçe söylediği açılış parçası ve izleyenleri gözyaşlarına boğan video klibiyle Avrupa ülkelerinde âdeta bomba gibi patlaması geliyor. NATO deyince aklıma gelen başka patlamalarda var ve bunları önceki yazılarımda sizlerle paylaştım. Ankara Gar patlaması, Genelkurmay başkanlığı önündeki patlama ile Güvenpark’taki patlamaların hatta Atatürk hava limanındaki saldırının Türkiye’ye yönelik CIA/NATO operasyonları olduğunu ilk ben yazdım, ilk ben gündeme taşıdım. 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’yi işgale yönelik bir NATO operasyonu olduğunu yazdığımda, ortalıkta güvenlik uzmanı analist geçinenler kısa pantolonla dolaşıyordu!
Tüm bu yaşanılanlardan sonra, Türk yönetiminin NATO ile ilişkilerini sorgulaması gerekmez mi? North Atlantic Treaty Organization yani Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün patronu konumundaki ABD dahi NATO’yla ilişkisini sorguluyor. ABD başkanlığına seçilen Trump’ın, “NATO’nun sorunları var. NATO eskidi çünkü bildiğiniz gibi yıllar öncesinden tasarlanmış. NATO’nun sorunları var ve terörizme karşı bir şey yapmadığı için de eskidi.” sözleri ortada. Gerçi Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’da, 176. NATO Askeri Komite Genelkurmay Başkanları Toplantısı’nda, NATO’nun terörizmle mücadele kapsamında Türkiye’ye daha somut destek vermesi gerektiğini söyledi ama bu eleştiri, NATO’nun Türkiye’ye desteğiyle sınırlıydı. Onunda ötesinde şer ekseni bu askeri ittifakın Türkiye’deki terör ve darbe süreçlerindeki katkısını bilipte bilmezlikten gelme durumuydu. Hiç şüphesiz ki Trump’ın NATO aleyhtarı sözleri en çok Avrupalı müttefikleri telaşlandırdı.
ABD başkanlık seçimlerini değerlendiren NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Donald Trump’ın seçim kampanyasında söylediklerine atıfta bulunarak ‘‘Trump ve diğer ABD’li liderler uzun zamandır Avrupa ülkelerinin ortak savunma harcamalarına az para harcadıklarını söylüyorlar. Bu konuda tümüyle haklılar. Bu nedenle Avrupa’nın savunmaya daha fazla yatırım yaparak güvenlik konusunda sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir’’ demişti. (Bkz. http://eurasiadiary.info.tr/news/geopolitics/83968-nato-genel-sekreteri-trump-tumuyle-hakli )
Trump’ın Nato aleyhtarı eleştirel açıklamalarını halen güncellemesi tepki çekmeye devam ediyor. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, artan güvenlik tehditleri karşısında ABD ve Avrupa Birliği (AB) arasında ortaklığın devam etmesi gerektiğini belirterek, “Yola yalnız devam etmek seçenek değil” demesi, telaşın arkasında gizlenen endişe ötesi korkuyu göstermiyor mu? Donald Trump’ın NATO’nun gereksiz, Brexit’in akıllıca, Merkel’in mülteci politikasının ise korkunç bir hata olduğunu dile getirmesine Avrupa’nın tepkisi büyük bir şaşkınlık oldu. Yorumcular Avrupa’nın bu sözlerden etkilenmemesi ve kıtanın ‘asıl şimdi’ kenetlenmesi gerektiğini söylüyor. (Bkz. https://www.eurotopics.net/tr/ )
Fetullah Gülen ve örgütünün Nato’yla ilişkileri dudak uçuklatan cinsten. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı’nın işgal girişimi için toplantı düzenledikleri öne sürülen ve haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 62 asker hakkında hazırlanan 189 sayfalık iddianamenin 88 sayfasında “‘FETÖ’nün tarihçesi, legal ve illegal örgütlenmesi, örgütsel çalışma yöntemleri” anlatıldı. Örgütün tarihsel süreci 1952’de Türkiye’nin NATO’ya üyeliğinden itibaren verilirken “Fethullah Gülen, her daim küresel güçlerin vazgeçilmez aparatı olmuştur”, “Gülen’i küresel emperyalist güçler destekledi” tespiti yapıldı. (Bkz. http://t24.com.tr/haber/iddianame-1952de-nato-uyeliginden-itibaren-fethullah-gulen-kuresel-guclerin-vazgecilmez-aparati-olmustur,373882 ) Bu iddiaların en büyük tanığı ise bizzat kendisi. Çünkü 15 Temmuz Darbe kalkışması sonrasında ABD’de huzur bulduğunu söyleyen Gülen, AB, ABD ve NATO’nun Türkiye hükümetine baskı yapması gerektiğini savunmuştu. (Bkz. https://www.aydinlik.com.tr/fethullah-gulen-abd-ve-natoyu-goreve-cagirdi )
Sıradan bir vaizin North Atlantic Treaty Organization yani NATO’yu göreve çağırması mümkün mü? Hem bu aşkının başka nedenleri olabilir mi? NATO’da görevli 462 Türk subayından 237’sinin FETÖ’cü çıktığı, bunlardan en az 200’ünün ‘geri dön’ çağrısına uymadığının ortaya çıkması neyi göstermektedir? Birçok ülkede faaliyet yürüten NATO karargâhlarında 462 Türk subayın görev yaptığı, bunlardan aralarında generallerin de bulunduğu 237’si hakkında FETÖ’den adli ve idari işlem yapıldığı öğrenildi. NATO’da görevli 237 FETÖ şüphelisinden 17’sinin örgütün kripto haberleşme programı ByLock’u kullandığı tespit edildi. Bu 17 FETÖ’cü subayın ismi, ByLock’u en çok kullanan ‘kırmızı liste’de bulunuyor. Şüphelilerden 58’inin eşlerinin ismi de FETÖ’nün soru hırsızlığına yönelik yürütülen 2010 KPSS soruşturmasında geçiyor. Soruşturma kapsamında 400 asker eşinin ‘şüpheli’ olduğu anlaşılmıştı. (Bkz. http://eurasiadiary.info.tr/news/security/90064-fetoculer-natoya-da-sizmis )
TSK NATO ısrarından vazgeçmeli!
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com
