KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. Yeni Nesil Dış Politika Stratejisi: Jeo-Mezhepsel Yaklaşım Ve İran

Yeni Nesil Dış Politika Stratejisi: Jeo-Mezhepsel Yaklaşım Ve İran

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 6 dk okuma süresi
315 0

Yeni Nesil Dış Politika Stratejisi: Jeo-Mezhepsel Yaklaşım Ve İran
çağatay Çağatay Balcı
Uluslararası ilişkilerin teorik ve entelektüel boyutu bir çok kuramsal perspektifi ve bu perspektiflerin sunduğu projeksiyonları kapsamaktadır. Söz konusu teorik açılımlar, bütünsel anlamda, uluslararası yapıyı, devletlerin dış politika reflekslerine dair açıklayıcı ve normatif bakış açıları sunmaktadır. Daha çok askeri-stratejik perspektiften etkilenmek suretiyle ortaya çıkan ve gelişim gösteren jeo-politik kuram açıklayıcı/betimleyici kuramlar arasında bu yönüyle ön plana çıkmıştır. Dar anlamda coğrafya ve dış politika arasındaki etkileşimin boyutları üzerine odaklanan jeo-politik kuram 1.Dünya Savaşından Soğuk Savaş dönemine kadar uzun bir sürede etkilerini göstermiştir. Jeo-politik bu dönemde İngiltere, ABD ve SSCB gibi küresel güçlerin dış politika stratejilerinin belirlenmesinde yararlanılan önemli bir etken olarak kendisini göstermiştir.
Zaman içerisinde yeni teorik açılımların gündeme gelmesi ile birlikte jeo-politik kavramının türevleri olarak nitelendirilebilecek olan jeo-strateji ve jeo-kültür kavramları da hem literatürde hem de pratik bağlamda dış politika uygulamalarında görülmeye başlanmıştır. Bu yeni perspektifler küresel sistem ekseninden daha çok bölgesel politika ve strateji belirlenimlerinde etkili olmuştur.
Son yıllarda, jeo-politik kavramının türevleri arasına, şahsına münhasır bir yapıya sahip olan jeo-mezhepsel yaklaşımı da eklemek gerekmektedir. Köken itibariyle, İran’ın özellikle Suriye krizi sürecinde sergilediği stratejiler ve hamlelerden hareketle formulize edilebilecek olan jeo-mezhepsel yaklaşım günümüz itibariyle özellikle bölgesel ölçekte son derece etkili olmaktadır. İç siyasete ve resmi ideoloji bağlamında sahip olduğu anlayışın dış politikaya doğrudan tesir ettiği gözlemlenen İran’da, jeo-mezhepsel strateji evresine geçiş sürecinde birkaç aşamadan bahsetmek mümkündür.
1979 İslam Devrimi öncesinde Şah rejiminin Fars milliyetçiliği ekseninde oluşturduğu resmi ideoloji devrim sürecinde ve sonrasında yerini İslamcı ideolojiye bırakmıştır. Bu dönemde hakim olan İslamcılık, mezhep taassubu ve vurgusundan uzak; “tüm İslam alemine ve mazlum dünyaya hitap eden” bir yapı ve nitelik arz etmiştir. Bu dönemde İran’ın sahip olduğu bu resmi ideoloji dış politika alanına da yansımış, “rejim ihracı politikası” olarak bilinen strateji temel paradigma olarak konumlanmıştır. Söz konusu paradigma Suriye krizinin patlak vermesine kadar bir takım reformist yaklaşımlar ile güncellense de özünü korumuş ve devamlılık göstermiştir.
2010 yılında Arap Baharı sürecinin başlaması ile, bu süreci “İslam Uyanışı” olarak tanımlayan İran sahip olduğu resmi ideolojiye uygun bir tavır geliştirmiştir. Fakat, sürecin Suriye’de yarattığı kriz ortamı ve bu ortamda kendisini gösteren mezhepsel gerilim ve çatışmalar İran’ın bu bağlamda tutum değişikliği yaşamasına neden olmuştur. Suriye krizini türevleri ve artçıları olarak değerlendirilebilecek olan Bahreyn, Irak ve Yemen krizleri İran’ın yeni dış politika paradigmasının temel kodlarını ortaya koymaktadır. Mezhep olgusunu dış politikanın temel argümanı haline getiren İran, yeni dönemde, “tüm İslam alemi ve mazlum dünyaya hitap” stratejisini geri planda bırakarak Şii nüfus barındıran ülkelerin siyasetine bu argüman ile müdahale etme ve bir anlamda mezhepsel irredentizm uygulaması göstermektedir. Bu yaklaşımı jeo-mezhepsel dış politika olarak tanımlamak mümkündür.
Suriye krizi ile birlikte sahip olduğu dış politika argümanlarını ve bu argümanların inandırıcılığını yitiren İran’ın yeni dış politika paradigması bu anlamda bir dar kalıbın ve çekirdeğe çekilmiş olmanın da ifadesidir. Bölgesel yeniden şekillenme sürecinde İran’ın aldığı bu yeni konumun yansımaları farklı düzey ve bağlamlarda kendisini gösterecektir.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir