KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gürcistan
  4. »
  5. Kırım Tatarları Rus-Türk ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Kırım Tatarları Rus-Türk ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 9 dk okuma süresi
319 0

Zor düğümlerle, hassas konularla yüklü Türk-Rus ilişkileri son günlerde oldukça hareketli. Gelişmelerin hızı yarın bir başka durumu ortaya çıkarmazsa bugünün en hassas konularından biri Kırım.

Türk Dışişleri Bakanlığı 18 Mart’ta Kırım referandumunun üçüncü yıl dönümüne ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin 16 Mart 2014 tarihli gayrimeşru referanduma dayanılarak Rusya Federasyonu tarafından ilhak edilmesinden bu yana üç yıl geçmiştir. Uluslararası hukuka açıkça aykırı olan bu eylem neticesinde ortaya çıkan fiili durumu tanımadığımızı bir kez daha belirtiyoruz. Bu vesileyle Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğimizi teyit ediyoruz. Türkiye, Kırım’daki gelişmeleri yakından izlemeyi ve Yarımada’nın asli unsurlarından olan Kırım Tatar Türklerinin hak ve menfaatlerini müdafaa etmeyi sürdürecektir.”

Bundan sadece birkaç gün önce, 14 Mart’ta Ukrayna Başbakanı Vladimir Groysman Türkiye’deydi. Groysman Türk mevkidaşı Binali Yıldırım ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman’la görüştü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edildi. Taraflar, ekonomik ve siyasi konuların yanı sıra Kırım ve Kırım Tatarları meselesine de değindiler. Türk tarafı Kırım Tatarlarına olan desteğini bir kez daha dile getirdi.

Ukrayna Başbakanı’na eşlik eden heyette Kırım Tatar Milli Meclisi’nin eski başkanı ve şu an Ukrayna parlamentosunda vekil olan Mustafa Cemilev de vardı. Türkiye’de daha ziyade Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu olarak bilinen Cemilev, Groysman ile birlikte Ankara’da Kırım Tatarlarının Stalin döneminde Kırım Yarımadası’ndan sürülmesini konu alan bir fotoğraf sergisinin açılışına katıldı.

Açılışta konuşan TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın “Kırım konusunu uluslararası gündemde tutmaya devam edeceğiz. Kırım ve Kırım Tatarları konusundaki resmi tutumumuz bellidir ve asla değişmeyecektir.” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması ve Ukrayna heyetinin ziyaretinden birkaç gün önce ise Erdoğan başkanlığında büyük bir Türk heyeti Moskova’yı ziyaret etmişti. 11 Mart’taki görüşmeler muğlak bir şekilde sonuçlandı. Türk tarafı Moskova’dan ayrılırken çantasında imzalanmış bazı anlaşmalar vardı ama Rusya’nın kasım 2015’te düşürülen jet nedeniyle uyguladığı ekonomik yaptırımların bir kısmı hâlâ sırtındaydı. Suriyeli Kürtler konusu da Türk tarafı için açıklığa kavuşmamıştı.

Moskova’nın Kırım’daki adımları Ankara’nın gözünde uluslararası hukukun ihlali ve gayrimeşru bir ilhak teşkil etse de Türkiye’nin tutumu Avrupa ve ABD’nin tutumları kadar sert değil. Türk hükümeti 2014’te Rusya’ya yaptırım uygulamaktan geri durdu ve belki daha da önemlisi Putin’in aralıktaki Türkiye ziyareti sırasında Türk Akımı doğalgaz boru hattına ilişkin tarihi bir anlaşmaya imza attı.

Ankara kendini Kırım’ın tarihsel bir halkı olan Kırım Tatarlarının başlıca hamisi olarak görüyor. 2014’ten sonra Tatarların bir kısmı Kırım’dan Ukrayna’ya gitti, bir kısmı ise Kırım’da kalarak Rus pasaportları aldı. Türkiye, Kırım’dan ayrılan Tatarlarla güçlü ilişkiler sürdürmekten yana. Nitekim Türk yetkililer Cemilev gibi Tatar liderlerle sık sık görüşüyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) da geçtiğimiz ekim ayında Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bir Kırım Tatar Kültür Merkezi açtı.

Türkiye’deki Kırım Tatar diasporası da önemli bir rol oynuyor. Rus Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’nde görev yapan Türkolog Kiril Vertyaev’e göre Türkiye’deki Kırım Tatarları ile Kırım Tatar kökenli Türklerin sayısı 3 milyonu aşıyor. Bu topluluk zaman zaman Rusya karşıtı gösteriler düzenleyerek Kırım meselesine dikkat çekiyor. Son olarak 25 Şubat’ta Ankara’daki Rus Büyükelçiliği’nin önünde toplanan göstericiler binanın dışına siyah çelenk bıraktı. Gösteriyi organize eden Kırım Tatar Teşkilatları Platformu’nun genel başkanı Tuncer Kalkan Kırım Tatarlarının “asla teslim olmayacağını” söylerken Görkem Akbulut isimli platform üyesi de Rusya’nın “milletlerarası hukuk kurallarını ve insan haklarını hiçe sayarak Kırım’ı barbarca işgal ettiğini” belirtti.

Aynı gün Kiev’de “İşgal Altındaki Kırım: Ukrayna ve Dünya İçin Sonuçlar” başlığıyla uluslararası bir konferans düzenlendi. Türkiye’nin Ukrayna Büyükelçisi Yönet Can Tezel konferansta yaptığı konuşmada “Türkiye, Kırım’ın halkı olan Kırım Türklerini desteklemeye devam edecektir.” ifadesini kullandı.

Erdoğan’ın başdanışmanlarından İlnur Çevik ise 27 Şubat’ta Kırım Tatarlarının baskı altında olduğunu ve Türkiye’nin bu mesajı Rus yetkililere duyurmaya çalıştığını söyledi. Kırım’daki Toplumlar arası İlişkiler ve Sürgüne Uğramış Yurttaşlar Komitesi Başkanı Zaur Smirnov ise buna cevaben Türkiye’yi kaygılandıracak hiçbir şey olmadığını belirtti ve Türk yetkilileri Kırım Tatarlarının durumunu yerinde görmek üzere Yarımada’ya davet etti. Smirnov ayrıca Putin’in 2014’te “tarihsel adaleti sağlamak, hukuksuz sürgünlerin ve hak ihlallerinin sonuçlarını ortadan kaldırmak” için Kırım Tatarlarının haklarının iadesine ilişkin bir kararname yayımladığına dikkat çekti.

Ankara, son dönemde Moskova’yla ilişkilerini normalleştirmek için çalışsa da Rus yönetimindeki Kırım’da yaşayan Tatarlarla temas kurmaya pek hevesli görünmüyor. Türkiye bu kesimi Rus yanlısı kuklalar olarak görüyor ve desteğini Kırım’ı terk eden Tatarlara veriyor. Al-Monitor’a konuşan Vertyaev, Kırım Tatarlarını ikili ilişkilerde “bir anlaşmazlık odağı” olarak tanımlıyor ve “İleride bu meselenin nasıl kullanılabileceğini kimse bilmiyor.” diyor.

Rusya ve Avrasya üzerine çalışan Türk uzman Kerim Has ise Kırım Tatarlarının ikili ilişkilere etkisine daha iyimser bir açıdan bakarak “Kırım’ın kalkınmasında Türkiye Rusya için önemli bir ortak olabilir.” diyor.

Ancak bugün Türkiye potansiyel bir ortak gibi durmuyor.

Rastlantı mıydı yoksa kasıtlı mı bilinmez ama Erdoğan’ın Moskova ziyaretinden bir gün sonra Türkiye’nin Kırım’a feribot seferlerini iki hafta önce durdurduğu açıklandı. Herhangi bir gerekçe bildirilmeden alınan bu karar Türkiye’den Kırım’a gıda ve başka malların getirilememesi anlamına geliyordu. Rusya’da kafalar karışmıştı ama Ukrayna memnundu. Groysman’a göre Türkiye’nin bu adımı “Ukrayna ile Türkiye arasındaki dostluğun işareti” idi. Yıldırım da Groysman’la görüşmesinde Kırım Tatarlarının Türkiye ile Ukrayna arasında bir dostluk köprüsü olduğunu söylemişti.

Rusya’ya gelince Kırım Tatarları çok farklı bir rol oynuyor. Uzun süre sakin kalan ama her an yeniden patlayacak bir volkan gibi. Burada dış koşullar belirleyici oluyor. Hâlihazırda bunlar Suriye’de devamlı değişen durum ve Rusya’nın Suriyeli Kürtler için özerklik önermesi.

YEKATERİNA CHULKOVSKAYA

Read more: http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2017/03/role-crimea-tatars-russia-turkey-relations.html#ixzz4dfsLxzWm

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir